Haytalya Tramisu Ballı Gemici Böreği Şeyh-ûl Mahşî Doyuran Pasta

Şeyh-ûl Mahşî

Ana Yemekler / 29 Haziran 2015

Son Yazılar

Piyaz

Hayat boyu herkes ruh eşini arar.Ne kadar bekar arkadaşım varsa böyle der.Ruh eşimi arıyorum.Ruh eşi ne demektir? Birbirini tamamlayan,aynı şeylerden keyif alıp,aynı düşüncede olan insanlar.Kısacası aynı yöne aynı hedefe bakan insanlar. PiyazBu kumar oynamak gibi bir şey.Bu kadar insan arasından insan ruh eşini nasıl arar bulur ki? Bence aramakla olacak bir şey değil.Eğer o sizin diğer yarınızsa ve Allah sizi birbiriniz için yaratmışsa,mutlaka birgün bir yerde karşınıza çıkar.

Yemeklerin de ruh eşleri olabileceğini hiç düşündünüz mü ? Bence köfte ile piyaz kesinlikle ruh eşi.Biri varsa mutlaka diğerinin eksikliği hissedilip,aranır.Hatta dışarıda bir köfteciye gittiysek,köfteler pişip de gelene kadar,piyazın biri gidip diğeri gelir.Hani şöyle bol sirkeli,zeytinyağlı,ekmek banmalık bol soğanlı olanından.

Harire

Bilirmisiniz her evin bir kokusu vardır.Her insanın kendine has bir kokusu olduğu gibi.Aynı parfüm, herkes de bir farklı kokar o yüzden.Yaşanmışlığın mı ,geleneklerin ve genlerin kokusu mu bilinmez.HarireKüçüklüğümden beri özel bir dikkat göstermeden bunu hep fark etmişimdir..Çocukken de apartmana girdiğimde aldığım kokudan hangi dairenin kapısı açılıp kapanmış anlardım.Hala oturduğum apartman da bunu fark etmeye devam ediyorum.

Aynı ortamda yaşayan insanlar o kokunun bir parçası olduğundan o kokuyu anlayamazlar.Tıpkı sürekli kullandığınız parfümü başkalarının fark edip ,sizin fark etmeyişiniz gibi.Bunda insanların hangi yörenin insanı olduğunun ve geldiği ,yaşadığı toprakların kültürünün de büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.Çünkü yaşadığınız ve yaşattığınız kültür içinize,beyninize sindiği gibi kokusu ile bedeninize de siniyor doğal olarak.

Bakın bundan sonra dikkat edin,Karadenizli bir komşunuz ile Egeli bir komşunuzun ya da arkadaşınızın evleri farklı bir kokuya sahiptir.Bunda yemek kültürünün de etkisi büyüktür kuşkusuz.Yemek kültürü olarak baş gösteren farklılık,kullanılan malzeme,yağlar,pişirme teknikleri ile kendi kokusunu yaratır.

İşte bunun için yöresel olan her şeyi çok seviyorum.Her yörenin tarihi, kültürü,yemekleri,insanlarının hayata bakışı,hikayeleri çok ilgimi çekiyor.Çünkü hepsi farklı bir dünya ve kahramanlarının kendine has, hikayeleri ve davranış biçimleri var.

Bazlama

Cumartesi günü bu saatte siteye yazı yazmak belki de akıllı işi değil ama bu site bende bir sorumluluk yarattığından bunu yazmak istedim.Yaptığım ,gördüğüm yediğim her güzel şeyi sizlerle hemen paylaşmazsam içim rahat etmiyor.Kimine göre delilik,kimine göre takdire şayan bir davranış.BazlamaHer neyse bunu yapmaktan keyif alıyorum. Twitter ya da instagramdan beni takip edenler bugün gördüler ki ben bir başıma Özgürlük Parkında dolaştım. Fua Cafe de çayımı kahvemi içtim,yeşili,ağacı seyrettim.İnsanları gözlemledim.Uzun uzun yürüdüm.Yürümek insanın stresini azaltıp rahatlatıyor emin olun.Stresli olduğumdan değildi bugünkü yürüyüşüm çok şükür ama öyle olduğunda da iyi geldiğini bizzat deneyimlediğim için yazıyorum.

Oldum bittim severim tek başıma bir yerlere gitmeyi,oturmayı düşünmeyi.Hani öyle illa ki yanımda birisi olsun demem.Severim kendimle gezmeyi.Her aklıma geldiğinde kafama uyan birilerini nereden bulacağım,bulamadım diye evde de vakit geçirmeyeceğime göre bugünkü gezme arkadaşım yine kendimdi.

İnsan kendine yetebilmeli,sevebilmeli kendini,dinlemeli içinden geçenleri bazen.Sabah erkenden kalkmışım,babangam işte,bebem uyuyor,Ankaralım Ankara’da eee , at o zaman kendini dışarılara.Nereye gittiğinin ne önemi var ki ? Gittiğinde ,götürdüğünde ,ağırladığın da kendin olduktan sonra.

Taş yığınlarının arasından sıyrılıp,yeşile nerede sarılırım diye düşününce ilk aklıma gelen yer oldu Özgürlük Parkı.Şehrin tam da içinde ama sanki en dışında,bir de etrafında yükselen o koca binalar olmasa ,gökyüzüne baktığımda orada gözümü yormasa ama buna da şükür.

Hava güzel ,bahardan kalma,etraf cıvıl cıvıl.Yaşlısı genci dağılmış parkın dört yanına.Kimi çocuğunu kimi de kendi gönlünü eğliyor.Kimsenin kimseye zararı yok.Koca park ister otur,ister yürü,istersen al kitabını gazeteni oku,okuyacak bir şey yoksa çevrendeki insanları oku.

Ben de öyle yaptım,insanları izledim.Gelinler,damatlar fotoğraf çekimi için doldurmuşlardı parkı .Açık hava fotoğrafları son zamanlarda moda olduğundan üçer beşer gelmişler.Etraflarında bir sürü insan.Bilmezler ki bir rüya balonunun içindeler,o balondan bir adım sonrası hayatın gerçekleri.Hepsi güzel başlıyor zaten önemli olan devamını güzelliklerle getirebilmek.

Uçurtma uçuranlar,parkta koşan çocuklar,cafede doğum gününü kutlayanlar derken,zaman aktı gitti.Hep yemek düşünen ben ,benle güzel zaman geçirdi.Otururken de nereden aklıma düştüyse haydi dedim kendime bu kadar gezme yeter ,bir bazlama yap da evdekiler de bayram etsin bakalım Güler Hanım.

Cevizli,Ballı Kurabiye

Hayatta en çok ne biriktirdiniz hiç düşündünüz mü? Para mı,eşya mı,insan mı ne? Ya da en çok biriktirdiğiniz  ne olsa mutlu olurdunuz? Bu soruyu samimi olarak cevaplayabilirmisiniz? Bir insan ya da olay için ne ölçüde kafa yorar düşünürsünüz? Böyle deli sorular.Cevizli,Ballı KurabiyeSanırım ben en çok duygularımı ve düşüncelerimi biriktirdim.O kadar çok ki artık kafamın içine sığmaz oldu.Yedek bir hafızaya ihtiyaç duyar oldum 🙂 Ya da gereksiz olanları silip yeni yer açmam lazım.Ama bir türlü kıyıp da atamıyorum.Hani 5 sene giymeden dolapta bekleyen ve bir türlü de kimselere veremediğiniz giysiler gibi.

Bir şekilde iletişimde olduğum herkes için kafamda bir sayfa açmışım.Kimisine sayfa yetmemiş,dosyalar dolmuş,kimisi için iki satır yazılmış.Kimisi için yazılanlar ,zaman içinde üzeri çizilip iptal edilmiş,kiminin yanına sayfa süsleri yapılmış.Ama mutlaka bir kafa yorulmuş,düşünülmüş ve kayıt altına alınmış.

Evi ,iş yerini ,dolapları vs temizlediğimiz gibi,arada duygu ve düşünceleri de temizlemekte fayda var.Yenilerine yer açabilmek adına.Bu da en güzel nasıl olur derseniz,doğanın içinde ,açık havada yürüyerek,denizi seyrederek,farklı ilgi alanlarına yönelerek.Artık kendi formülünüzü kendiniz bulacaksınız.