Haytalya Tramisu Ballı Gemici Böreği Şeyh-ûl Mahşî Doyuran Pasta

Şeyh-ûl Mahşî

Ana Yemekler / 29 Haziran 2015

Son Yazılar

Halley Pasta

10 Şubat 20141 yorum

Geçen gün bir arkadaşım sordu, hangi aralıkla yazıyorsun diye.Keyfi dedim.Keyfi derken aslında bazen saat başı bir yazı paylaşmak istiyorum, bazen de hafta da üç, beş.Aslında gördüğüm, öğrendiğim her şeyi yazıp sizlere aktarmak hevesindeyim.Bardak doldukça boşaltıp yeniden doldurmak, yaşamanın ve paylaşmanın gereği diye düşünüyorum.Halley Pasta

Yine şunu da belirtmeliyim ki, sadece yemek tarifi vermekten de hoşlanmıyorum.Kocaman bir dünyanın içindeyim ve pek çok şeyi hala yeni öğreniyor ve tecrübe ediyorum.Öğrenme ve yazma açlığı içinde, yaşadığım her güzelliği aktarmaya çalışıyorum.Sitemin başlığında da ”Hayata Dair” ibaresi ilk günden beri bu nedenle duruyor.Yeni bir mekanı keşfettiğimde, ilk kez yediğim bir yemekte ilk aklıma gelen paylaşmak oluyor.Tecrübeleri iyi ve kötü yanlarıyla sizlere aktarmak.Hayat paylaştıkça güzel diye boşa dememişler.

Tatlımıza gelirsek, bir hafta içinde iki kez yaptım.İlk yaptığımı henüz fotoğraflayamadan midelere yolcu ettik.İkincisinde pastayı korumaya alıp gözüm gibi sakladım.Tek amacım fotoğraflamaktı.Hani aniden bir misafir geleceğinde yapıp çayın, kahvenin yanında ikram edebileceğiniz, son derece pratik, hafif ve lezzetli bir pasta.

Hot Plate

09 Şubat 2014Yorum yok

Öyle ısmarlama yazı yazamıyorum.Yazmam için mutlaka bir şeyler hissetmem ve yazacağım konu her neyse ondan memnun olmam gerekli.Böyle de kaprisli bir yazarım işte.Bu aralar kendimle savaş halindeyim resmen.Yemekle yememek arasında ki o ince çizginin üzerinde duruyorum.Ama sadece duruyorum. 🙂 Bunun mücadelesini verirken,  bunu bilip beni sabote etmek isteyen arkadaşlarım var gibi geliyor bazen.

Hot Plate

 Hot Plate daveti aldığımda ilk aklıma gelen buydu o nedenle.Böyle bir etkinliğe gidip de yememek olur mu hiç? Diyetisyen diyor ki ” tamam Güler Hanım yiyin ancak, küçük porsiyonlar olarak”  bu cümleden cesaretle, böyle bir davranışı uygulama kararıyla yola çıktım.Az az her şeyin tadına bakarım düşüncesiyle. 🙂 En üste koyduğum cheescake size her şeyi anlatır bence.En son yediğim, yemeye doyamadığım bir lezzettir kendileri.Yazmaya sondan başladım ama hazır cheescake kremaları bana bazen margarin yiyiyormuşum hissi uyandırıyor.Bu tamamen başkaydı.Fotoğraftan da kremanın kıvamı belli zaten nefisti.Hot Plate

Yemek yapmayı da yemeyi de çok seviyorum.Doğal olarak bütün bunları sizlerle paylaşmak da tatlının üzerinde ki kaymak gibi oluyor, yani olayı tamamlıyor.

Hot Plate konum olarak çok güzel bir yerde, Kanyon’un arka kapısının tam karşısında.Doğal olarak iş yerlerinin çoğunlukta olduğu bir yerde.Diyeceksiniz ki Kanyon’un içinde yemek yemek için bir sürü yer var niçin orası?

Niçin? Sorunun karşılığı olarak şunu söyleyebilirim. Farklı bir mekana gitmek, yeni bir yeri keşfetmek, farklı şeyler tatmak.

Hot Plate

Mekan sakin ve hoş.Sohbet eşliğinde yemek yemek için ideal bir yer.Ayrıca bir tavuklu nachos var ki mutlaka tadın derim.Müthiş lezzetli bir şey, bunun yanında salataları çıtır tavuklu ve tahıllı olanları tatmış biri olarak diyebilirim ki, salata deyip geçmeyin.Önemli olan salatayı süslemek değil, sosunun hakkını verip lezzetlendirebilmek.Mükemmel bir lezzetti.Sadece salata yemek bile bence yeterliydi.Fakat çeşit o kadar çoktu ki.Hot Plate

Çıtır mantıya gelince süperdi ancak mantı deyince benim ilk aklıma gelen sarımsaklı yoğurt oluyor.Yoğurt sosta sarımsak yoktu.Sanırım bunu talebe göre ekliyorlar.Çıtır çıtır mantıyı bandır bandır yiyorsunuz.

Acı seviyorsanız acı soslu Meksika dürüm tam size göre.Sıcak ve çıtır lavaşın içinde o acılı bol biberli tavuk nefisti.Diğer tattığımız lezzetler arasında vejeteryan ince hamur pizza, yoğurtlu köfte, tavuk schnitzel, tavuk, brokoli, krema ve soya soslu penne makarna, köz patlıcanlı ve domatesli makarna liste bu şekilde uzayıp gitti.

Benim diyet yine yalan oldu.Az az yemek bile beni kurtaramaz artık.

Sevgiyle….

Refleksoloji ve Çin Masajı

06 Şubat 20143 yorum

Dün değişik bir gün oldu benim için.Hem keyifli hem de bol sohbetli.Bir kursa gittiğimi yazmıştım daha önce.Gazetecilik ve İletişim kursu.O kadar güzel insanlar tanıyıp, öyle güzel dostlar edindim ki.Hepsi birbirinden eğlenceli, hepsi birbirinden farklı.Ama ortak bir noktada buluştuk işte.Kurs günlerini iple çeker oldum.Bu kurs sayesinde geçmişte kalan o okul günlerine döndük hepimiz.Hatta arada derste konuşup ders bile kaynatıyoruz.Teneffüse çıkıyoruz, öğlen arasında hep beraber yemeğe gidiyoruz.Hatta olayı kurs dışına bile taşıdık.Kurs dışında da buluşup güzel aktivitilerde bulunuyoruz.

Refleksoloji ve Çin Masajı

Dün de yine kursta tanıdığım ve tanıdığım için de çok mutlu olduğum, sakin ve sessiz görünüşlü ama kendi içinde son derece eğlenceli hatta çılgın, çok güzel gülen Tomris’çim ile sınıfın en çalışkan, ödevlerini aksatmayan, hocanın sözünü dinleyen, içten ve samimi duruşu ile sınıfta herkes tarafından sevilen Yeşim’in davetiyle Yaov Refleksoloji Merkezi’ne gittik.

Refleksoloji ve Çin Masajı

Kavacık’da tam merkezde cadde üzerinde, önünde geniş ve çok güzel bir verandası olan, her yanı camlarla çevrili, son derece şeffaf ve hoş bir atmosfer içinde buldum kendimi.İçeri girdiğinizde, mistik tütsü kokusu sizi ilk karşılayan şey olarak dikkat çekiyor.Çin masajı, çin çay kültürü ile birlikte sunuluyor.Sunuş şekilleri de son derece etkileyici.

Refleksoloji ve Çin Masajı

Yaov Refleksoloji Merkezi, 4 yıldır bu alanda her gün sabah 10:00 ile 20:00 saatleri arasında, eğitimli, Çin ve Tayland’da bulunan okullardan sertifikalı elemanların çalıştığı bir kurum.Kavacık merkez dışında Sports Internatıonal bünyesinde, Şişli, Halkalı, Kadıköy ve Ataköy’de üyelerine hizmet veren Bilkent bünyesinde kurulmuş ciddi bir kurum.

Çin masajı, Jinglou adı verilen meridyenler esas alarak uygulanan bir masajmış.Vücudun doğal ilaç deposu olduğu düşünülen bu meridyenler 14 adet olup, ayrıca bir kısmı el ve ayaklarda bulunan 365 akapunktur noktası da bu masajda önemli  bir yer tutarmış.

Masaj sırasında ağrı hissediliyorsa o bölgelere ait meridyenlerin kapalı olduğu düşünülürmüş.Tıpkı bir borudan akan suyun, hasarlı, tıkalı bir bölgeden geçememesi gibi.Bu tıkanma o meridyen alanında ki sağlık sorununa işaret edermiş.Yapılan ve tekrarlanan bu masajla hasarlı ve ağrılı bölümün rahatlaması sağlanırmış.

Bu tedavi ve rahatlama amaçlı yapılan masajın Çin çay kültürü ile bir bütün olarak sunulması da işin bir parçasıymış.Bilindiği gibi Çin çayı cilt sağlığını korumaktan, sindirim sorunlarına kadar pek çok konuda artık doktorlar tarafından bile önerilen bir bitkisel yöntem.

Refleksoloji ve Çin Masajı

Refleksoloji nedir diye merak edenler için;

Çin inancına göre, eller ve özellikle ayaklar vücudun aynasıdır. Ayaklar insanın köklerine benzetilir. Ayaklara daha çok önem verilmesinin nedeni ellerimizi her gün kullandığımızdan doğal masaj yapmış olmamız ve ayaklarımızı bu şekilde kullanamayışımızdır. Ayrıca ayaklarımız tüm ağırlığımızı taşır ve buna karşılık kan dolaşımımızın en zayıf olduğu bölgesidir. İnsan sağlıklı ise köklerin bakımı sağlığı pekiştirir, hasta ise köklerden anlaşılır.

Refleksoloji, bitkisel kökenli karışımlardan özel olarak yapılan sıcak su banyosuyla başlar. Bu sayede ayak kan dolaşımı artırılır ve ayaklar masaja hazırlanır. Vücuttaki meridyenlerin bir kısmının ayaklarda başladığına, bir kısmının da ayaklarda sonlandığına inanılır. Masaj el avuç içi, parmaklar ve bazı özel olarak geliştirilmiş gereçlerle ve ayak ve ellerdeki meridyenlere ve akupunktur noktalarına uygulanır. Geleneksel Çin düşüncesine göre Refleksoloji, sağlığımız hakkında bilgi verir ve sağlığımızı korumak için çözüm yolları üretir. Refleksoloji tedavi değildir ama sağlığımızı pekiştirir ve zindeliğimizi artırır.

Refleksoloji ve Çin Masajı

Bir kaç yıl önce bir güzellik merkezine üye olmuştum.Öyle arayıp, araştırıp bularak değil, sadece slogan olarak kullandıkları bir cümle beni oraya çekmişti. Slogan şuydu, ” Biraz da kendinizi şımartın” evet bu cümle beni kazanmalarına yetmişti.

Hayatımız boyunca hem ev, hem iş ortamında sürekli çalışıp pek çok konuda hakkımızdan feragat ediyoruz.Hiç düşünmeden, gönüllü olarak ailemiz ve ekmek kapısı işimiz için fedakarlık yapıyoruz.Bunların hepsi hayatın bir gereği olmazsa olmazları.Ancak bütün bunları yapabilmek, ruhsal ve fiziksel olarak ayakta sağlam durabilmek için arada bir es gerekli.Bu nedenle;

” Biraz da kendinizi şımartın ”

Yaov Refleksoloji Merkezi

Orhan Veli Kanık Cad. Mihrabat İş Merkezi
No : 84 Beykoz – İstanbul / TÜRKİYE
Tel : +90 216 425 13 02 / +90 216 425 13 04

Sevgiyle..

Zeytinyağlı Yaprak Sarma

05 Şubat 20141 yorum

Bugün birlikte zeytinyağlı dolma yapmaya, inceliklerini öğrenmeye ne dersiniz? Bilenlere lafım yok, sözüm bilmeyenlere.Yeni evliyken ilk yaptığım zeytinyağlı biber dolmasıyla o günlerde çok  gururlandığımı, daha önceleri yazmıştım.O dolma kendime güvenimi artırmıştı.Allah biliyor çok mutlu olmuştum.

Zeytinyağlı Yaprak Sarma

Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp derler.Soracak, öğrenecek insanı olanlar dışında sormak için kimsesi olmayan ya da sormayı ayıp kabul edenler için uzun uzun yazacağım.Emin olun bu yazı sonunda nefis bir zeytinyağlı dolma yapabileceksiniz.Yeter ki gözünüzü korkutmayın.Okurken belki bazılarınız bıyık altından gülüyordur, ne kadar övündün diyordur.Övünmüyorum aynen geçmişte yaşadıklarımı düşünerek yazıyorum.Çünkü en korktuğum yemekti dolma sarmak.

Önce lezzetli, tadı yerinde bir zeytinyağlı dolma için önemli olan ayrıntıları sıralayayım.

1-Yaprağınız ince ve damarsız olmalı.Meşhur Tokat yaprağını emin olduğunuz bir yerden ya da pazardan bakıp görerek alabilirsiniz.Unutmayın ince ve damarsız olmalı.

2-Lezzetli dolmanın iki ana malzemesi ve kuralı vardır.Birincisi bol soğan kullanmak, ikincisi de yağı esirgememek.Soğan az olursa dolma yavan olur.Yağı az olursa da kuru olur.Bu iki durum hiç istemediğimiz şeylerdir.Bir şeyi yapıyorsak hakkını vererek yapmalı ki emeğimize değsin.

3-İlk kez yapıyorsanız, uygun olduğunuz, vaktinizin bol olduğu bir zamanı seçin.Ben genelde akşamları yemek sonrasını bu işe ayırırım.Dolma içini hazırlar, mutfak masama kurulur TV’yi ya da radyoyu açar, sakin sakin zevkle sararım.Deneyin çok keyifli oluyor.

4-Baharat ölçüsü vermeyeceğim çünkü damağa göre değişen bir durum bu.Mesela ben bol naneli severim, siz daha az nane tercih edebilirsiniz.Bu nedenle tuzunu baharatını tadarak kendi damak zevkinize göre ayarlamanızda fayda var.

5-Yapraklar salamura olacağından tuzlu olacaktır.Yaprakları yıkayıp kaynar suya da koyacağız ancak yine de tuzu tam çıkmayacağından, dolma içinin tuzunu fazla kaçırmayın ki birbirlerini dengeleyebilsin.

6- Dolma için çok eskilerin yaptığı gibi sakın kırık pirinç kullanmayın.Eğer kullanırsanız dolmanızın içi hamur gibi olur.Ben normal pilav için kullandığım lüx baldo ile yapıyorum.

7- En son olarak da dolmayı düz bir zeminde sararsanız işiniz daha kolay olacaktır.Ben kesme tahtası üzerine serdiğim yaprağa içini koyup en düzgün böyle sarıyorum ama siz kendi yönteminizi  bulabilirsiniz.Mesela rahmetli annem avucunun içine yaprağı koyup o şekilde sarardı.