Bana göre dün itibari ile sonbahar ve kış yer değiştirdi.Belki geç bile kaldı ,Sonbahar gitmekte.Veda ederken baya zorlandı sanki.Hoş biz kendisinden çok hoşnuttuk.Kızıllığını,sarı kahve renklerini,romantikliğini,dokunan ama rahatsızlık vermeyen serinliğini,yağmurlarını çok sevdik yine.Bir sonra ki Sonbahar’a kadar öpüşüp ayrıldık kendisiyle.Selametle gitsin.Bu durumda hoş geldin Kış.Oldum bittim severim seni.Belki de kışın ,dize kadar karın olduğu bir Ocak günü doğduğumdan mı bilmem,severim işte.Sevmek için bir sebep de gerekmez aslında.Ama mutlaka bir sebep sorana derim ki,soğuk sokaklardan sıcacık bir eve girmenin huzurunda,elimi yakan ince belli,dumanı üzerinde bir çay keyfinde,lezzetli sıcacık bir tas çorba pişirip kokusunda huzuru,damağımda lezzetini hissetmede şükrederim kışa,kış çocuğu olduğuma.Derim ki belki de soğuk çok soğuk bir günde doğduğumdan sıcacıktır kalbim.:)
Bugünkü yazım için rastgele elime alıp ,yine rastgele açtığım sayfa da yazan cümle;
”Çoğumuzun yaptığı bize verilen rolleri oynamak.Hayatın aktörleri ve aktrisleri gibiyiz.Peki,yönetmen koltuğuna hiç oturmayı düşündünüz mü? ”
Şimdi bu bir tesadüf mü? Dün yazdığım yazıya buradan bir göz atarsanız ,göreceksiniz ki biri sanırım bana şaka yapıyor.Ben yıllarca başkalarının yazdığı oyunları oynadım zaten.Sevmiyorum ,kendim yazmalıyım kendi rolümü.Çünkü karakterime en iyi oturan rolü benden iyi kim bilebilir ki?
Malzemeler
- 250 gr mantı
- 1 su bardağı haşlanmış nohut
- 1,5 yemek kaşığı yoğurt
- 1 yumurta sarısı
- 1 yemek kaşığı un
- 150 gr tereyağ
- nane,toz kırmızı biber
- tuz
- su
- Zorluk: kolay
Yapılışı
Rolüm tutup alkış alır mı,iş yapar mı,beğenilip sahnelenir mi,izleyicisi olur mu bilmem.Bildiğim ve emin olduğum şey ,bu soğuk havada evde, evin huzurunda ve sessizliğinde olanlar ya da dışarıda olup akşam evine koşarak gitmeyi hayal edenler bu çorba hepinize iyi gelecek.İlk yapmanız gereken,derin bir tencereye ,makarna haşlayacakmış gibi suyu doldurup kaynatın.Kaynayan suya mantılarınızı atıp haşlayın.mantılar yumuşadığında,daha önceden haşlanmış nohutu ilave edin.Diğer tarafta yoğurt,un ve yumurta sarısını iyice çırpın.İçerisine içinde mantı ve nohutun kaynadığı sudan bir iki kepçe ilave edip iyice karıştırın.Bu meyaneyi çorbaya alıştırıp kolayca karışmasını sağlamak için bir hile :)
Hazırladığınız bu terbiyeyi karıştırarak çorbaya ilave edin.Erittiğiniz tereyağına arzu ettiğiniz miktarda nane ve toz kırmızı biber ekleyip ,çorba ile buluşturun.Yanına bir de güzel bir turşu koydunuz mu,olay tamamlanmış olur.
Ruhu bazen bir gülüseme ,bazen de sıcacık bir kase çorba ısıtır.Gerisi fasa fisodur.
Sevgiyle...
Not :Rastgele elime alıp yine rastgele açtığım sayfanın olduğu kitap Cengiz Erşahin'in Mücadele Ruhu sayfa 145
Etiketler: akşama ne yapsam, blog fırtınası, blogger, çorbalar, değişik çorbalar, hamurlu çorba, her güne bir yazı, yüksük çorbası, yüksük çorbası nasıl yapılır, yüksük çorbası tarifi
Kışın sadece kar yağmasını seviyorum, soğuk olmasın ama :))
Eh Aralık demek kış demek. Normal seyrinde gidiyoruz umarım.
Pek sevdiğim çorba/yemeklerdendir. Şimdi olsa bir kase hiç de hayır demem 🙂
Kar,yağmur farketmez üşümeyi de özlemişiz bu arada faturalar kabaracak ama olsun 🙂 Çorbaya gelince gel ben yaparım sana
Bence hayatta hiçbir şey tesadüf değildir.. Olması gereken olur. Sizinde artık kendi filminizi çekmeniz gerekiyordu…. Sıcacık bir çorba ve sevgiyle oturulan sofralar insanın içini öyle güzel ısıtır ki ….. Saygı ve sevgiler güler hanım:)
Ah be Filiz Hanımcım hayatıma bir girdiniz önemli bir günde rüyamda gördüm sizi dediniz kalbimin bir ucuna oturuverdiniz
Gülerciğimmmm bu çorbadan yaptığında haberim olsun ben de geleceğim canımmmm ellerine sağlık görünümü harika,sevgilerimle..