Ben hep böyleydim.Yani küçüklüğümden beri bir şeyi aklıma koyduysam,yapan türden.Birşeye takıldım mı,takılan bir cins.Çok zararını gördüğüm gibi,faydasını da gördüm.Tek şansım ailemdi .Her zaman,ya da genellikle, dediğim hep yapıldı.İster şımarıklık deyin,ister tek kız olmanın avantajı.Bunu bir şekilde kullandım itiraf ediyorum.Çok şükür ki,evlendikten sonra da bu böyle devam etti.Bu aralar da takıldığım şey,sizlerin de şahit olduğu üzere leblebi unu.Anladım ki can çıkmadan huy çıkmıyor.Tabii bunda evin yakınına açılan ve hazır leblebi unu satan, satıcının da suçu var.Leblebinin neden ve nasıl yapıldığına gelince,İrilerinden seçilmiş nohutlar,ilk önce is yapmayan,odun ateşinde ısıtılmış fırınlarda kavruluyor.Kavrulan nohutlar çuvallara doldurulup,2 ile 3 gün bekletiliyor.Daha sonra,aynı işlem tekrarlanıyor.İkinci dinlenmenin ardından,kuru bir zemine serilerek 15-20 gün bekletiliyor.Bu aşamadan sonra,hafif nemlendirilerek çuvallara doldurulup 2-3 gün daha bekletilip son kez tekrar kavruluyor,bu aşamadan sonra,kabukları ayrılmış ,tek kavrulmuş leblebi olarak damaklara sunuluyor.Yani çok zahmetli bir iş.Ben bununla da yetinmeyip,bir de un haline getirtip,o şekilde kullanıyorum bu aralar.
Fakat anladım ki ,un yerine çok rahat kullanılabilir.Bir önceki kurabiye tarifimde de bahsettiğim gibi,son derece lezzetli bir uygulamaydı.Bir de helvasını denemek istedim.Sonuç mükemmel.Eğer hazırını bulabilirseniz işiniz kolay ama bulamazsanız da kendiniz robottan çekerek deneyin derim.