Kendimce Yemek | Hayata Dair

Yassı / Taş Kadayıf

23 Temmuz 20134 yorum

Hani genelde hep yufkacılarda görürüz,bir paket içinde küçük pideler halinde üzerine bir kaç tane çörek otu konmuş olarak,yassı kadayıf ya da diğer adıyla taş kadayıfı.Çocukluğumdan beri o resim vardır hafızamda.Belki çoğu kişi de görmüş olmasına rağmen ne olduğunu bilmez.Neden bilmez diyorum çünkü etrafımda yaptığım küçük bir anket sonucu bu kanıya vardım.

Görmüş ama ne olduğunu ya da nasıl yapıldığını bilmiyor.Olabilir,herkes herşeyi bilecek diye bir kural yok.Ama ben çevremde ki bir kaç kişinin dahi olsa ,bu kadayıfı tanımasına vesile olduğumu düşünüyorum.Eskilerden gelen bir lezzet,bir kültür.Binbir Gece Masallarında adı geçen bir tatlı.Aslında bir çeşit pankek,krep karışımı bir şey.Olayın başlama noktası ona çok yakın.

Yaptığım araştırmaya göre taş kadayıf,arap kadayıfı,yassı kadayıf ve taş ekmeği gibi adlarla biliniyor.Yöreye göre ,içine ceviz,lor,kaymak.meyve ya da ağız konularak yapılabiliyor.Ağız ne derseniz , ağız, hayvanın yavrulamasından hemen sonra sağılan ve kesilen temiz sütünün kaynatılıp koyulaşmasıyla elde edilen lora verilen ad.Bazı yerlerde şerbetin içine gülsuyu ilave ediliyor.Hatta çok eskilerde şekerin olmadığı zamanlarda pekmezle tatlandırıldığını da söyleyebilirim.

Gerçekten bizim yemek kültürümüz o kadar geniş ve o kadar eskiye dayanıyor ki,herşeyi öğrenmek araştırmak ve denemek için bir değil birkaç kez bu dünyaya gelmek gerekiyor belki de.

Eğer denemek isterseniz hazırını satın alıp da yapabilirsiniz.Ancak tam bir deneyim olması açısından hamurunu da kendinizin hazırlamasını öneririm.

Sarımsak Soslu Kapya Biber

22 Temmuz 2013Yorum yok

Öyle yiyecekler vardır ki hem tek başına bir lezzettir,hem de lezzet artırıcı bir malzemedir.Kapya biber de böyle birşey işte.Severmisiniz bilmem ama ,ben pek çok yemeğe koyduğum gibi tek başına da yemeyi çok severim.Hele yanında bir de güzel bir beyaz peynir olursa.

Sabah kahvaltılarında özellikle közlenmiş bu biber bana göre candır.Ayrıca kapya biberle çok eskilerde güzel de bir maceramız olmuştur.Biber salçası yapmaya karar verdiğimde ,kilolarca kapya biberi,çekirdeklerinden ayıklayıp yıkadıktan sonra robottan çekmiştim.Çekmesine çekmiştim de,günlerce hem ellerimden ,hem de bembeyaz robotumdan , kırmızı eller ve kıpkırmızı bir robot kalmıştı geriye.Ellerimden çıkmasına çıktı kırmızı renkde ,eski robotum rahmetli olana kadar bir daha o eski bembeyaz rengine kavuşamadı.

Kapya biberi,mevsiminde gerçekten kilolarca alıp,közleyip,kabuklarını soyup,buzdolabı poşetlerine üçer beşer tane halinde koyup buzluğa mutlaka atarım.Ayrıca,sadece çekirdek kısmını çıkardıktan sonra yıkayıp,pişirmeden de koyarım buzluğa.

Közlenmiş olanlarını tek başına ,sabah kahvaltılarında ya da akşam yemeklerinde salataya dönüştürdüğüm gibi,pişmemiş olanlarından da hem etli dolmasını yapar,hem de yemeklere doğrayarak kullanırım.İftarda da sarımsak ve zeytinyağını sevenler için güzel bir iftariyelik oluyor bence.

Şeftalili Tarte Tatin

21 Temmuz 2013Yorum yok

Pazara gitmeye göreyim,gözüm dönüyor resmen.Bünyede oruç da olunca tehlike ikiye katlanıyor.Zaten oldum bittim çok severim pazar gezmeyi.Tezgah tezgah,rengarenk sebzeler ,meyveler ,pazarcı sohbeti,pazar alışverişine gelmiş insan profili,kısacası sonsuz bir keyif ortamı.

İş yerindeyken bile Perşembe günü kurulan pazara ,öğlen tatillerinde gider gezerdim.Hatta iş arkadaşlarım takılırdı,bugün pazara gitmiyormusun diye.Orası da Allah için her tezgahta satılan sebzesi meyvesi ile çok küçük olmasına rağmen ,son derece kaliteli bir pazardı.Gülmeyin ama iş dönüşü o deli trafikte uzun uzun yaptığımız servis yolculuğunda ,bakla ayıklamışlığım bile vardır.İşte yemek aşkı böyle birşey.Hala gülerler bana konusu geçtikçe.Ne yapayım ,serviste boş oturacağıma bir işe yarayayım mantığı ile yapılan bir hareketti.Tamamen içgüdüsel. 🙂

Eskiden hatırlarsanız ,pazara daha çok alacağımız sebze ve meyveleri seçme amaçlı giderdik.Herşeyi seçme imkanı olan,daha ekonomik olan pazarlar ,artık marketleri geçmiş durumda maalesef.Değil seçmek,alacağınız sebzeye dokunmak bile pazarcıları çileden çıkartmaya yetiyor artık.” Abla elleme ama ya mostrayı bozuyorsun ” tripleri atan pazarcılar var artık. O nedenle daha çok marketten yapıyorum alışverişimi ancak ,pazar gezmekten de vazgeçmiyorum.Hatta markette tek tek taze fasulye seçerken babangam çok gülüyor bana.Ona göre fasulyeyi tek tek seçen benden başka hiçkimse yoktur hayatta.

Siz pazara gittiğinizde tezgahta satılanları olduğu gibi görüyorsunuz belki ,ben onları farklı şekillerde pişirilmiş ,sunum için tabağa alınmış olarak görüyorum.Sağdaki tezgahta tatlılar,soldaki tezgahta zeytinyağlılar gibi.Anlayacağınız benim için yemek gerçekten bir aşk ,hem de büyük bir aşk.

Hayırlı Bereketli İftarlar 12

20 Temmuz 2013Yorum yok

Kaçınız yaşadığınız hayatta yapmak istediklerini yapabilme şansını yakaladı acaba? Ya da kaçınız olmak istediğini oldu?Bu sorulara ” ben ” cevabı verebiliyorsanız,emin olun çok şanslısınız.Çünkü hayat öyle bir yolculuk ki,başlama noktasından bitiş noktasına kadar pek çok şeyi planladığınızı düşünseniz de , aslında bir noktada bütün planlar bozulabiliyor.

Doğduğumuz andan itibaren kodlanmaya başlayan beynimiz,yapmak istediklerimizden çok yapmak zorunda olduklarımızı yapmaya şartlanıyor.Ne olacağımıza , neler yapacağımıza karar veren büyükler ,bilirkişiler , tecrübe sahibi insanların burada rolü çok büyük.Onlar ki daha çok ebeveynler ,bu rolü üstlenen insanlar.

Yaptıkları aslında yanlış olmasa da ve bunu bütün iyi niyetleri ile de yapsalar,yapmanızı istedikleri şeyler sizden çok onların istekleri oluyor.Onların kendi hayatlarında yapamadıkları şeyler bir sonraki nesile devretmeniz kuralıyla ,sizin omuzlarınıza yükleniyor.Düşünün ki dünyaya getirdiğiniz ve bildiği herşeyi öğrettiğiniz çocuklarınız ,sizden tamamen farklı olabiliyor.Ama siz ısrarla onlara sizin gibi olmayı ,daha doğrusu sizin kendi hayatınızda yapmak isteyip de yapamadıklarınızı yapmaları doğrultusunda davranmayı öğretiyorsunuz.Zincire bir halka daha ekliyorsunuz böylece.Çünkü çocuğunuz da olamadığı ve yapamadığını,kendi çocuğuna dayatma durumuna geliyor.

Doğru mu tabiiki değil.Kötü niyet var mı hayır yok.Çünkü bütün bunlar ,iyi para getirecek ama aynı zamanda bir etikete sığdırılacak meslek seçiminden,eş seçimine kadar sürüyor.Ama tamamen iyi niyetle.Çünkü ebeveyn,kendi oturamadığı daha güzel bir evde oturup,kendi binemediği daha lüks bir otomobile binmenizi istiyor.Standartınızın kendisinden daha yüksek olması için bir çaba bu.Fakat ya sizin yapmak istedikleriniz,yaşamayı hayal ettikleriniz,duygularınız onlara ne oluyor?İçinizde kalıyor.Kayboluyor mu ,asla.Günü geldiğinde ,mutlaka su yüzüne çıkıyor.Ya bir isyanla ,ya da herşeye yeniden başlama hevesiyle.

Tecrübelerimiz ,yaşadıklarımız elbette çok değerli.Çocuklarımızın yaşadıkları hayatta zarar görmeden ilerleyebilmesi için mutlaka yanlarında olup,rehberlik etmemiz gerekiyor ama seçimi onların yapma şartıyla.Unutmamak gerekir ki , ateşin elini yakacağını söylemeniz ,ona birşey ifade etmez.Ne zaman ki ateşe eli değip de yanarsa,o zaman onun elini yakacağını ve zarar vereceğini öğrenir bu da onun tecrübeleri arasında yerini alır.

Bu akşam bir filim izledim.Çok etkilendim doğrusu.Mutlaka izleyin bence.Son derece güzel işlenmiş,büyük ,küçük herkes için çok önemli dersler içeren bir film. 3 Idiots (3 Salak) bir Hint filmi.Fakat o bilinen klasik Hint filmlerinden değil.Filmi izlerken düşündüm de belki de birbirimize birşeyler öğretmek ve düşündürmek için uygun filmler önermeliyiz.Çünkü bir şeyi görüp de anlatandan çok daha etkili olan yöntem,insanın kendisinin görüp,kendi muhakeme gücüyle yorumlaması.

Günün menüsüne gelince birikmiş bayatlamaya yüz tutmuş pidelerinizi de değerlendirmeyi hedefleyerek buyrun.

Domates Çorbası

Mantar Sote

Ev Yapımı Kıyma Kebabı

Portakallı Revani

Filmi mutlaka izleyin o zaman ne anlatmak iistediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.

Sevgiyle…