Haytalya Tramisu Ballı Gemici Böreği Şeyh-ûl Mahşî Doyuran Pasta

Şeyh-ûl Mahşî

Ana Yemekler / 29 Haziran 2015

Son Yazılar

Kapya Biber Soslu Kuru Fasulye Köftesi

Kuru fasulyeden köfte olur mu demeyin, o kadar da güzel oluyor ki.İnsanoğlu öğrenmeye ve denemeye aç bir varlık.Denemiş,yanılmış,tekrar denemiş ve kendine uygun olanı hep bulmuş.Beşer şaşar misali arada şaştığı,şaşırttığı da olmuş tabiiki.Kırmızı Biber Soslu Kuru Fasulye KöftesiBu tarif aslında yemeklerde  ara sıcak ya da meze olarak sunulabileceği gibi,çayın yanında da çok rahatlıkla yapılıp yenilebilir.Hatta ben hazırladığım harcın bir kısmını kızarttım,bir kısmını da derin dondurucuya koydum.Derin dondurucu da hazır bir şeylerin olmasını seviyorum.Ola ki dışardayken ve evde ki hesap çarşıya uymadığında ,yemeksiz kalmamak için nefis bir çözüm bence.Önceden hazırlanmış köfte,börek ya da haşlanmış nohut veya kuru fasulye bu gibi durumlarda hayat kurtarıyor.Çıkar kızart,çıkar fırına at,çıkar tencereye koy kolaylığı yaşatıyor insana.Salata hazır edilip de masa kurulana kadar yemek pişmiş oluyor.

Bu köftenin yanında ki sos bence hakkı yenilemeyecek kadar lezzetli.Tek başına ekmeğe sür ye şeklinde.Ayrıca bu köfteyi ,sarımsaklı yoğurt ile de yiyebilirsiniz,o şekilde de çok lezzetli oluyor.Sarımsak sever biri olarak sarımsak ve soğanın çok faydalı olduğuna ve uygun şartlarda mutlaka tüketilmesi gerektiğine inanıyorum.

Muzlu Rulo Pasta

İnsanın doğasında güzel ve lezzetli olan herşeye karşın bir meyil var.Aslında şaşırmamak lazım.Kim güzel ve iyiyi sevmez ki.Ben pasta sevmem diyen yoktur demeyeceğim çünkü benim çevremde  bunu diyenler var.Ama bakıyorum birini yemiyorsa başka bir çeşidini mutlaka yiyiyor.Muzlu Rulo PastaKimi meyveli severken,kimisi yoğun çikolata tadından hoşlanıyor.Zaten temelinde hepsinin dayandığı zemin pandispanya,gerisi biraz ondan biraz bundan derken ortaya farklı çeşitler çıkıyor.Hatırlıyorum da benim çocukluğumda pasta bu kadar da ortada olan bir yiyecek değildi.Sadece doğum günlerinde o da belki hepsinde bile değil alınırdı.Alım gücü olmadığından değil,bu kadar düşkünlük yoktu.Zaten bir çoğu da evde hazırlanırdı.Mesela büsküvi pastasının üzerine bir mumu diktin mi oldu sana doğum günü pastası.Çok da mutlu ederdi bizi.Çünkü herşey değerliydi.Önemli olan içinde barındırdığı duygulardı.

Şimdi öyle çok çeşit var ki,her olay pasta almak için bir neden olabiliyor.Doğum günü,yılbaşı ,nişan ,düğün ,hoş geldin ,güle güle hayırlı olsun diye liste uzar gider.Buna karşı olduğum için demiyorum.Asla karşı değilim.Aksine güzel şeyleri bir arada olup kutlamak,hatta belki de kutlama nedeni ne ise sırf o yüzden bile toplanmak çok güzel.Ama şunu söylemeliyim ki bazı şeyleri bu kadar hızlı ve acımasızca bitirip tükettiğimize üzülüyorum.Her şeyin değerini korumasını ve bir saygınlığı olmasını istiyorum.

Şimdi şeker hamurlu pastalar bir görsel şölen mesela.Çoğu kişide lezzetinden çok görüntüsü için alıyor bence.Bazıları o kadar başarılı ki insan onu kıyıp da kesemez bence,sadece bakmak ve hatıra olarak saklamak ister gibi geliyor.:) Gerçekten ciddi bir emek var saygı duyuyorum.Ben o kadar usta olmadığımdan sadece muzlu rulo pasta yapabiliyorum.

Kek Kalıbında Mayalı Poğaça

Kendimi bildim bileli sabahları zor uyanırım.Uyandığımda da aksi ve huysuz olurum.Öyle gülümseyerek kalkamam yataktan.Aslında ben geceleri yaşamayı sevenlerdenim.Gecenin sessizliğini,huzurunu severim.Ama sabahın bereketini de yaşamak isterim ki bu da geç yatan biri olarak,sabah kalkmayı eziyete dönüştürür.Kek Kalıbında Mayalı PoğaçaFakat erken kalkan yol alır lafına da çok inanırım.Güne kahveyle başlar,kahvenin yanında da bir şeyler yemek isterim.Hani kahvaltıya altlık olsun diye.O nedenle de çok şükür genelde ya bir kek ya da bir poğaça hep olur.Sabah erkenden işe ve okula giden bebem ve babangam da nasiplenir tabii.

Öyle insanlar tanıyorum ki,buzdolaplarını açtığınızda Allah için ağzınıza atacak bir şey bulamazsınız.Olmadığından değil çok şükür,üşenip de yapmadıklarından.Genelde yemek işini hep dışarıda halledip,eve iş getirmeyenler gibi yemek getirmediklerinden.Hani otel mantığı şeklinde.Bana göre evin ev olması öyle eşyayla falan olmaz.Evi ev yapan içinde ki sıcaklık ve birlik duygusudur.Bu da biraz mutfaktan geçer.En azından bizde öyle.Daha akşam yemeğinden yeni kalkmışken ertesi gün ne yapmalı sohbeti başlar bizde 🙂 Kabul ediyorum biz de biraz abartıyor olabiliriz ama  böyleyiz işte.

Mutfakta pişen bir tencere yemek,fırından gelen kek kokusu bence evin havasını da,ortamını da daha sıcak ve samimi hale getirir.İnsanların içini ısıtır,eve bağlar.Hani yuva sıcaklığı derler ya aynen öyle.Ev yuvaya dönüşür.

Bu mayalı poğaça da evimizin havasına hava kattı kendine göre.Bu zaten o kadar güzel bir hamur ki her şekilde çok güzel oluyor.Daha önce burada farklı bir iç malzemesi ile yapmıştım.Bu kez de ,Çerkes Yemekleri yaptığım bu programda ki metaz içi olarak hazırladığım soğanlı peynir ile yaptım.

Süt Yumurta Reçel

Yemek yemek üzerine ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı demiş Cemal Süreyya.Aynı fikirde olan ama , en keyiflisinden,uzun süreninden en çeşitlisinden mutlu olan yüzlerce insan vardır.Ben güzel bir başlangıç yapmanın başka bir yolunu bilmiyorum.Süt Yumurta Reçel

Sabah güne sade bir kahveyle başlayıp ,sonrasında kahvaltıyla taçlandırmayı seviyorum.Ama sanmayın ki hep böyleydi.Öğrencilik yıllarımda da ,iş hayatında da hep es geçmişimdir bu öğünü.Ya bir tost ya da bir simit olmuştur kahvaltım.Çünkü öyle sabah kalkar kalkmaz kahvaltı edebilen bir bünyem yok ne yazık ki.Aradan biraz zaman geçmeli,gözüm açılmalı ki bu güzelliğin keyfine varabileyim.

Süt Yumurta Reçel

Kadıköy aşkım malum.Oranın da aşkla ve mutlulukla çok ilgisi var bana göre.Kadıköy benim çocukluğum,gençliğim,anılarım,hayatım.Bazen diyorum ki ,şöyle yolun ortasına oturup saatlerce hareketsiz kalabilirim.Öylece oturup,o havayı soluyabilirim. Gelen geçene bakıp gülümseyebilir,Kadıköy’e hoş geldiniz diyebilirim. Yoo deli falan değilim sadece sevdiğim şeyleri sarıp sarmalamayı,sahip çıkmayı da ayrıca seviyorum.

Şimdi sizi öyle bir yere götüreceğim ki, hem sakin, hem samimi hem de çok sade olmasına karşın ,son derece cazibeli. Bir kere mekanın Kadıköy’de olması baştan on numara alıyor benden. Sanatçılar sokağında olması ayrıca bir on numarayı hak ediyor . O sokağın atmosferini çok seviyorum.Bunu burada ve burada yazdığım mekanlardan da anlayabilirsiniz.Sonra sade ve samimi olması  ayrıca bir on puan daha alıyor.Çünkü ben böyle mekanları ,çok seviyorum.İçinde kaybolmuyorsunuz,mekanın atmosferi duygularınızın önüne geçmiyor destekliyor.Şimdi bu ne demek derseniz,mekanların havası ,elektriği önemlidir benim için,içeri girdiğimde,duygularımı ,beslemesini,karnım kadar ruhumu doyurmasını da isterim.Bu keyfimi ikiye katlar.

Süt Yumurta Reçel

Süt Yumurta Reçel böyle bir mekan.İçeri girdiğinizde ön tarafa bakan iki,arka tarafta da  beş masadan oluşan,toplam yedi masalı bir yer.Tabii ki güzel havalarda dışarıya konulan masalarda da kahvaltı etme imkanınız var.Ama o zaman belki de fonda çalan o eski aranjmanları (Türkçe sözlü hafif müzik) duyamayabilirsiniz. Eski olan değerlidir benim için.Çalan müzikler,Nilüfer,Işıl Yücesoy ,Tanju Okan gibi geçmişten tanıdık sesler.Dinlerken insanı geçmişe götürüyor,kendinizi birden eski bir Türk Filminin içindeymiş gibi hissediyorsunuz.Hatta sevdiğiniz kişi, siz masada öylece otururken kapıdan girip gözlerinizin içine bakıverecekmiş gibi geliyor.Fakat ben hafta içi gittiğim ve sevdiceğim babangam işte olduğu için böyle bir şey olmadı.Ama böyle bir şeyi hayal ettiğimi bilseydi eminim koşarak gelir ve benim bu hayalimi gerçeğe dönüştürürdü.

Şaka bir yana Mekan Sahibi Eser Bey son derece kibar ve güleryüzlü. Sağolsun çok güzel ağırladı bizi.Daha doğrusu evimizde kahvaltı ediyormuş rahatlığıyla bir kahvaltı ettik diyebilirim.Menü son derece zengin ve doyurucu olmakla (Seçtiğimiz menülerden biri Deli Doyuran adlı kahvaltı menüsüydü) beraber biz sipariş ettiklerimizin çoğunu bitiremedik bile.Süt Yumurta Reçel bir kahvaltı mekanı,kahvaltı menüsü,sandviç çeşitleri krep ,menemen türü yiyecekler var.Sabah saat 08:00 de açılıp,akşam da kışları 18:00 de yazın 19:00 da kapanıyormuş.

Fotoğraf çekmek için izin istediğimde Eser Bey ,büyük bir özgüven ve samimiyetle buyrun dedi.Mutfağı tıpkı evlerimizin mutfakları gibi hatta şimdiye kadar gördüğüm ev mutfaklarının çoğundan daha derli toplu.

Servis son derece hızlı ve devamlı. Çayınız bitmiş mi diye sürekli kontrol edip,dur diyene kadar bardağınızı sürekli dolduruyorlar.En çok dikkatimi çekip hoşuma gidenlerden biri de menü isimleriydi.Sıradan,Orta Sıradan,Arka Sıradan,En Ön Sıradan,Deli Doyuran (buna bayıldım tam bizim erkekegemenev için)beni gülümseten menü isimleriydi.Ayrıca,Akdeniz,Girit,Karadeniz,Amerikan gibi seçenekler de var.

Süt Yumurta Reçel

Ali Suavi Sokak ,diğer adıyla Sanatçılar Sokağı’ dan başka,Söğütlüçeşme ‘de de bir yerleri var.Orası sanırım bahçeli olması dolayısıyla yazın keyif yapmak için daha uygun.Eser Bey de daha sakin ,baş başa bir kahvaltı isterseniz orayı ,daha aktif,sosyal bir gün geçirmek isterseniz burayı tercih etmelisiniz dedi.Ayrıca Akçay Çamlıbel Köyünde bir pansiyon açtıklarını da söyledi.

Ben son derece memnun ve keyifli ayrıldım.Sizde sevdiklerinizle veya tek başınıza gazetenizi ya da kitabınızı okuyarak güzel bir kahvaltı etmek istediğinizde, evde olmadan ama ev havasında hazır kahvaltı edebileceğiniz bir mekan olarak not edin bence.

Belki Türk filmlerindeki gibi siz gazetenizi okuyup kahvenizi yudumlarken ,sevdiğiniz bir anda karşınıza geçip gözlerinizin için bakıverir bir gün kimbilir.

Sevgiyle…..