Haytalya Tramisu Ballı Gemici Böreği Şeyh-ûl Mahşî Doyuran Pasta

Şeyh-ûl Mahşî

Ana Yemekler / 29 Haziran 2015

Son Yazılar

Çikolatalı Muslu Tart

Tatlı öyle olmalıdır ki,yerken büyük bir keyif alıp,yedikten sonra bir dilim daha yemek için düşünüyor olmanız gerekir.Ama bu arada bir o kadar hafif ve mideyi yormayan cinsten olmalıdır.Hele içinde bir de çikolata varsa değmeyin keyfime.Çikolatalı Muslu TartBu tatlı şerbetli tatlıları daha çok seven babangaya hafif geldi.Yani çok bir tatlıdan saymadı açıkçası.En ağır eleştirmenim Bebe Mühendis adayının da çok beğendikleri hanesine yazıldı.

Görüyorsunuz değil mi,herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.Vallahi ben de hafifliği ve lezzeti ile çok beğendim.Ana oğul afiyetle yedik.Yapıldıktan bir gün sonrası çok daha lezzetli oluyor bunu da küçük bir not olarak hatırlatayım.

Yeni Yıl İçin On Meze

Daha önceleri de çok kereler yazdım.Yeni yılı kutlamak bana göre günah değil.Olayı bazı arkadaşlar o kadar uç noktalara getiriyor ki şaşıyorum.Yeni gelen bir yılın hayır ve bereketle gelmesini,güzel şeyler getirmesini,sevgiyi,bereketi ,belki yeni bir işi, evi vs getirmesini dilemenin ne kötülüğü olabilir ki?

Yeni Yıl İçin On Meze

Bence bunda hiçbir fenalık yok. Aksine insanı hayata bağlayan, geçmişte yaptığı hataların alt toplamını alıp, hesapları kapattığı ve yeni bir sayfa açarak yeni umutlarla hayata devam ettiği bir yeni başlangıç.

Ne güzel bir şeydir ki, her sabah uyandığında her şeye yeniden başladığını düşünerek, hayata dört elle sarılmak.Yeni bir işe başlamak, yarım kalan bir işi bitirmek, belki kırgın olduğun biriyle tekrar görüşmek, ön yargıları bir kenara atıp, daha çok empati yapmak, daha çok almadan vermek. Bence buna gelene kadar etrafta çok daha fena şeyler oluyor.Gerçi henüz 11 gün var ama ufaktan yeni yıl ruhu uyanmaya başladı mı sizde?

Şunu da söylemek isterim ki 5 vakit namaz kılan, Hacca gitmiş annem bile yeni yıl için her zamankinden çok daha zengin bir menü hazırlar, kabak tatlısını da ihmal etmezdi.Yeni yıla girilen dakikalarda dua eder, herkes için güzel ve iyi şeyler dilerdi.

Haydi biz de öyle yapalım, sıcacık evlerimizde ev halkının sevdiği yiyecekler ile güzel bir masa hazırlayıp, yeni yılın sağlık, huzur ve güzellikler getirmesini dileyelim.

Yeni yıla kadar ara ara böyle yılbaşı akşamı için liste vereceğim sizlere.Bugünkü listemizde zeytinyağlı soğuk meze türü şeyler var.Bir göz atın belki ilham verir sizlere.

Fırında Kaşarlı Pastırma 

Patates Mantısı

Peynirli Kabak

Ali Nazik

Biber Borani

Pabucaki

Pastırmalı Humus

Patlıcan Paçası

Kadınbudu Köfte

Zeytinyağlı Bezelye

Efendim bunlar benim aralardan seçtiklerim sizler çok daha fazlasına buradan ulaşabilirsiniz.Bundan sonra yeni yıla kadar ana yemekler,pilavlar,tatlılar hep liste şeklinde size kolaylık açısından verilecek.Ancak site sizin haydi şöyle bir karıştırın, neler var neler.

Sevgiyle….

Devam edecek…..

Pırasalı Yumurta

Eskiden evlerde bir oturma odası bir de misafir odaları vardı.Misafir odalarının kapıları misafirden misafire ya da temizlik günleri açılırdı yalnızca.Aniden bir misafir gelirse toplu bir oda olsun mantığıydı bunun sebebi. Bloglarda da çok şık tabaklar, sunumlar ,objeler gördükçe hep aklıma bu misafir odası mantığı geliyor nedense.Pırasalı YumurtaBiraz ondan dolayı bu zavallı pırasalı yumurtayı pişirdiğim tavada yediğimden bir tabağa koymadan fotoğrafladım.Sonrada zavallı görüntüsünü görünce kendi kendime yok dedim bu yayınlanamaz.Keşke bir tabağa koyup da öyle fotoğrafını çekseydim.Ama o kadar açtım ki,direk yemeye odaklanmıştım.

Niye mi o kadar açtım.Anlatayım efendim.Öncelikle şunu tecrübeme dayanarak söyleyeyim ki gittiğiniz diş hekimlerini çok iyi seçin,yaptığı işi düzgün ve hakkıyla yaptığından emin olun.Çünkü onun yaptığı küçük bir hata ya da eksik bir tedavi yıllar içinde size kist olarak geri dönebiliyor.Ağzımdan küçük bir operasyon geçirdim.Dişin altında çene kemiğinde oluşan bir kisti aldırdım,bu nedenle yaklaşık 4 gün yoğurt,çorba,muhallebi gibi sıvılarla beslendim.Yüzümdeki şiş biraz inince ilk aklıma gelen bu pırasalı yumurta ile de kendime ziyafet çektim.Doğal olarak blog yazarı olarak fotoğraflamadan bir şey yemiyorum ama bu yumurta tam bir oturma odası mantığıyla yani biraz dağınık ama en samimi hali ile karşınızda.Bu kadar zor günümde bana bu kadar keyif veren bir güzelliği es geçemedim.Şurada biz bizeyiz kusura bakmayın 🙂

Yalan da yok arkadaş, Tavanın içinden ekmeğimi bana bana yedim.:)

Cağ Kebabı

Öncelikle şunu baştan söyleyeyim ki Çağ Kebabı değil, Cağ kebabı.Bunu ukalalık olarak kabul etmeyin lütfen, bu kebabın adını Çağ kebabı olarak bilen çok insan var.Doğrusu Cağ Kebabı olup, adını etlerin takıldığı şişlerden alan nefis bir kebap Cağ Kebabı.Cağ Kebabı Erzurum ilimize mal edilmiş olsa da, Artvin ilimizde de çokça yapılan bir kebapmış.Aslında ahbap kebabı diye de bilinen bir kebaptır kendileri.Düşünün ki, gittiğiniz küçük yerlerde, bizim gönlü de gözü de tok Anadolu insanımız ilk olarak gelen misafirlerine, ya tavuk keser ya da kuzu çevirir.Bizim köyde bu hep böyledir mesela.Orada yediğim tavuğun lezzeti ve kokusu hafızamda saklıdır ve o lezzete yakın bir tavuk senelerdir henüz hiç bir yerde yemedim.Etlere gelince eskilerin ahbap kebabı günümüzde geçirildiği ve o şekilde sunulduğu, şişlerin isim babası olduğu ,ete doyulan bir durum.Hani ben et yemem ya da yağlı et yemem gibi burun kıvıran insanların bile afiyetle yiyeceği bir kebap cağ kebabı.Aslında bir çeşit yatık döner.Cağ Kebabı Büyük Erzurum Sofrasında tattığımız bu lezzet için mekan sahibi Ali Bey, etlerin mevsimine göre Erzurum ve Balıkesir ‘den getirtilip burada kesildiğini söyledi.Yani etlerin lezzeti garanti olarak cepte, yemekten tek fotoğraflayamadığım ama sanırım en çok yediğim tereyağ Erzurum ‘dan geliyormuş.Manda yoğurdu da Adapazarı’ndan.Etler, sadece karabiber,kaya tuzu ve soğan üçlüsünün rondodan çekilip, bu püre şeklindeki lezzet üçlüsüyle buluşturup yaklaşık 5-6 saat dinlendirildikten sonra,odun ateşinde pişirilmesiyle istenen noktaya getiriliyormuş.Bu cağlara takılı etler, her şiş için yaklaşık 50 -55 gr civarında oluyormuş ve tek şişin fiyatı 7 TL.Artık ne kadar yiyebileceğinize mideniz karar verecek.Mekan sahibi Ali Bey Rize’li bir beyin 38 adet yediğini söyledi.Sayıyı düşününce çok gibi geliyor ama sadece onu yerseniz o rekoru rahatlıkla kırabilirsiniz,çünkü etler gerçekten çok lezzetli.Cağ KebabıEtleri bu kadar anlatınca hakkını yemeyeyim,manda yoğurdu da çok lezzetliydi.Fakat o tereyağ benim damağıma bayram ettiren güzellikteydi.Sıcak lavaş ve pide ile Allah affetsin çok yedim.Sıcak olarak servis edilen Ayran aşı da içindeki ,mısır ve buğday ve ayranın ekşiliği ile çok güzeldi.Çorbanın içinde bizim maydanoz sandığımız otların, Aş otu olduğunu öğrendiğimizde baya bir şaşırdık. Yukarıdaki kolajda tuzlu salamurasını görüyorsunuz.

Aş otu diğer adıyla kişniş Erzurum’da yapılan ayran aşının vazgeçilmezi olduğundan bu otu tazeyken kaya tuzu ile salamura edip iki seneye kadar saklaya biliyorlarmış.

Bu arada mekanda dikkat çekecek pek çok obje var,gidenler göreceklerdir.Fakat benim en çok ilgimi çeken mekanın bir bölümü loca şeklinde bölünmüş ve yer sofraları konularak dekore edilmiş.Arzu edenler bu bölüm için rezervasyon yaptırabiliyor.Cağ KebabıVe final hep tatlı olur deyip, adıyla herkesin bildiği ünlü kadayıf dolması ve incir dolması ile olayı kapattık.Hani gideyim mi diye sorarsanız bence gidin.

Önce şu soğuk havalarda o mayhoş tadıyla sıcak sıcak ayran aşını için ( 4 TL) Ardından midenizin aldığı kadar cağ kebabı (bir adet şiş 7 TL) ve o eşsiz tereyağı ile sıcak pide ve lavaş ile olaya devam edip,o güveçte sunulan manda yoğurdu (3,5 TL)ile midenizi biraz bastırıp ,üzerine de bu nefis tatlı ve çay ile olayı sonlandırabilirsiniz.Mekanın ortaklarından Mustafa Bey ile tanışamadık ama gittiğinizde mutlaka Ali Bey orada ise bir merhaba deyip sohbet edin.O kadar güzel şeyleri o kadar güzel bir sakinlikle anlatıyor ki yemekler kadar sohbet de insanın ruhunu doyuruyor.

Yer: Büyük Erzurum Sofrası Kartal-Atalar Kordonboyu Mah. Kumlar Cad. No:26/2  Tel No: 0216 488 47 47

Sevgiyle….