Haytalya Tramisu Ballı Gemici Böreği Şeyh-ûl Mahşî Doyuran Pasta

Şeyh-ûl Mahşî

Ana Yemekler / 29 Haziran 2015

Son Yazılar

Lokumlu Kurabiye

Haftaya gülerek ve pozitif bir enerjiyle başlamak hepimize iyi gelecektir mutlaka.Önce kendimize gülümseyelim ki, dünyaya gülümseme gücümüz olsun.Bunun için de tatlı, bize bu enerjiyi kazanmamızda yardımcı olacaktır.Haydi o zaman herkese günaydın ve hayırlı haftalar.Lokumlu KurabiyeLokum sevmeyeniniz var mı acaba? Genelde çocuklar çok sever de, büyükler sanırım pek tercih etmez. Hani hep derler ya, ben almayayım ,dişlerime yapışıyor. 🙂 Yapışsın, önce tadını çıkararak ye sonra yıkarsın.

Şaka bir yana, eskiden bayramlarda ya da normalde misafire pek de çikolata ikram edilmezdi.İkram genellikle şeker olurdu, bu paketli ya da paketsiz olarak o ailenin bütçesine göre değişirdi.Paketli yani jelatinli olanlar daha lüks sayılırdı.Lokum ikram etmekse sanırım çok daha prestijli olanlar için geçerliydi.Ama daha pahalı olduğu için mi yoksa çok da bilinmediği için mi onu bilmiyorum.Ama lokum bana göre hala değerli bir şey.Baksanıza mevlit şekeri paketlerinin içine bile hala bir adet koyuluyor ve o paketi ilk açan lokumu yiyiyor.

Babam kendi çocukluğuna dair, küçükken iki adet bisküvi arasına sıkıştırılan lokumun,kıstırma adı altında o zamanın en ulaşılmaz ve güzel şeyi olduğunu hep anlatır.Düşünsenize bundan 70- 75 sene öncesi çocukların istediği ve hayal ettiği tek şey iki bisküvi arasına sıkıştırılan lokumdan ibaret.Ne kadar masum ve temiz bir talep.Şimdi babamın kafasına silah dayasanız bir tane lokumu Allah için yediremezsiniz.Niye mi? Dişlerine yapışıyor.:))

Ben gül memleketinde doğduğum için mi bilmem bu güllü lokumların rengine,kokusuna ve tadına hayranım. Kurabiyemde de güllü lokum kullandım.Mis gibi kokuyorlardı, ortadan ikiye böldüğümde.

Tavuklu,Körili Penne

Nasıl gidiyor 2014 yılının ilk günleri ? Beklentilerinize cevap alacağınıza dair sinyaller var mı ? Alışabildiniz mi, içiniz ısındı mı, seveceğinizi hissettiniz mi bu yılı ? Yoksa hala tarih atarken 2013 diye yazmaya devam ediyor musunuz ? Eee ne kadar şikayet etsek de alışkanlıklardan kurtulmak öyle çok da kolay değil.Zaman ve sabır mutlaka her zaman olduğu gibi en güzel ve sadık yardımcıdır bu gibi zamanlarda.Tavuklu PenneBen de bu yıla ilişkin bazı kararlar aldım ve her şeyi tüm samimiyetimle sizlerle paylaştığım gibi bunu da paylaşacağım.Etrafımdaki çoğu kişinin.tamamen bir takıntı olduğunu söylemesine rağmen, kilo aldım ve diyet yapmaya karar verdim yeni yılla birlikte.Bundan daha iyi bir başlangıç olabilir mi? Genelde kadınlar olarak her pazartesi başlayıp çarşamba günü vazgeçilen şu diyet olayına ciddi anlamda ilk girişim.

Her ne kadar boylu olduğum ve kilolu gözükmediğim yönünde söylemler alsam da içine girmekte zorlandığım, hatta içine artık hiç giremediğim giysilerim gittikçe çoğalmaya başladı. Bu iyi bir gidiş değil elbette ve çaresine bakılmadığı takdirde ilerisi için daha ciddi boyutlara gelebilir dedim. Babangamın ilk başta desteklemediği,sonradan sen bilirsin deyip bana bıraktığı bir karardı.Onun desteklemeyişinin sebebi de sadece az ye ,akşamları yemek yeme verirsin durumuydu.Bense durumu daha ciddiye alarak, bir diyetisyene giderek olayı bilinçli ve disiplinli bir hale getirdim.

Diyetisyen ölçtü,biçti,makinelere soktu ve biyolojik olarak verilerin beni olduğum yaştan 3 yaş daha genç çıkardığını söyleyerek gönlümü baştan fethetti.Sonrasında da ilk etap vücudun yağ yakmaya hazırlama aşaması olarak bir reçete verdi elime.15 gün sonra görüşene kadar uygulamaya başladım ve anladım ki diyet zor hem de çok zor bir şey.Öyle 10, 20, 30 kg veren insanlara madalya verilmesi gerektiğine karar verdim.Bir önce ki yazımda da yazdığım gibi iradeyi devreye sokmak öyle çok da kolay değil.Halbuki benim vermek istediğim topu topu 7- 8 kilo.Söylerken kolayda bakalım verebilecek miyim.

Bu nedenle bir miktar mutsuzum,daha önce bir tas yediğim kuru yemiş 7 badem veya 10 fındık veya 2 tam ceviz ile sınırlanıp da kavanozdan sayarak alınınca insan bir duygusallaşıyor doğrusu.İçtiğim sayısız kahveler günde sadece 2 adete düşürülünce bir ağlama hissi uyanıyor içimde.Kepçe ile servis yapmaya alışan bu elim bir porsiyon için 4 kaşık saymaya başlayınca içimden kötü sözler geçmiyor desem yalan söylemiş olurum.Bu günlerde en samimi olduğum yiyecek yoğurt en fazla verilen o sanırım ha bir de 2 lt su.Bu kadar su içince yürüdükçe midemden lık lık gelen su sesi sinirlerimi alt üst ediyor.Ama kararlıyım ve dayanacağım.

Bu aralar mutfakla aram doğal olarak biraz mesafeli.Fakat çocuklarım ve babangam için kendimi feda edip,ben yemesem de onlara güzel yemekler yapmaya devam edeceğim. 🙂 Sadece bu sürece biraz alışmaya ihtiyacım var.

Fatih Sarması

Yeni yıl kutlamaları tamamlandı.Eski defterler kapandı,her şey için yeni bir defter, tertemiz olarak açıldı.Kalem elimizde,yazmaya başladık bile.Aldığımız kararlar var mutlaka.Uygulamak için de irademiz.Tek yapmamız gereken, bu iradeyi harekete geçirmek.Fatih Sarmasıİrade öyle bir şey ki, çalışmaya başlayana kadar pek çok caydırıcı etmenin ardında kalıp, sizin onu çalıştırmanızı bekler.Sabırla ve büyük bir ümitle.Kolay olduğunu söylemeyeceğim, çünkü değil.Kolay olsaydı, mantık çerçevesinde hareket etmek pek çok hatayı engellerdi eminim.Ama nedense içimizde ki yaramaz çocuk bizi çoğu zaman zor olandan çok, kolay olana yönlendirir,bizim de işimize gelir.Aman deriz, bu sefer böyle olsun, yarına bakarız.O yarın da bir türlü gelmez ve bu şekilde zaman akar geçer.

Ben bu sefer içimde ki o yaramaz çocuğu,terbiye etmeye kararlıyım.Aldığım bütün kararları uygulamak için ciddi çaba harcayacağım inşallah.Bunun en başında da en kötü alışkanlığımdan kurtulma çabası olacak.Ben senden daha güçlüyüm deyip, bu alışkanlığa bir son vereceğim.

Merhaba Yeni Yıl,Merhaba Yaşama Sevinci

Nereden  ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum aslında, kafamda eski ve yeniye dair yüzlerce kelime cümle dolanıyorum evin içinde.Elimde ki iş ne olursa olsun, kafamın içinde roman yazıyorum kendimce.Bazen banyoda ayna karşısında , lavaboyu ovalarken, bazen de yatak odasının tozunu alırken aynaya ilişen görüntüme bir göz atıp, onca düşüncenin içine kendimi de ekliyorum.

Merhaba Yeni Yıl

Radyoda çalan müzikle, sanal bir gezintiye, olmayan yerlere giderken, bazen de zaman makinesinin içindeymişçesine geçmişe gidiyorum. Her tarafta kağıtlar, alınmış notlar yayılmış gözüme gözüme bakıyor. Kiminde bir tarif yazarken, kiminde de aklıma gelmiş kelimeler, yapılacaklar listelenmiş. Bazen daralıp off diyorum bu kadar düşünmek zorundamıyım her şeyi. Nasıl olsa her şey olacağına ve olması gerektiği yere ve duruma zaten geliyor. Nedir bu telaş, koşturmaca. Bu arada bir de evi temizleme telaşım var. Hani derler ya yeni yıla nasıl girersen yeni yıl öyle geçer diye. Amacım yeni yıla temiz derli toplu bir ev ile girip bütün sene bunun keyfini yaşamak. Ne saçma diye de düşünüyorum bir yandan. Yeni yıla temiz girdiğimde sanki bütün yıl ev kirlenmeyecek mi, bir daha temizlik yapılmayacak mı? Yeni yıla kim kötü giriyor ki zaten. O geceye özel planlar yapılırken eğer evdeyseniz en özenlisinden binbir çeşit yemekler yapılmıyor mu ya da dışarıda girmeyi planlıyorsanız o geceye özel giysiler alınmıyor mu? Yani bunca özenip, üzerine düşünülüp emek verilmiş bir tek gecenin, yeni bir yılı karşılamanın heyecanı, bütün yıl sürüyor mu sizce?

Geçen seneyi hatırlayalım mesela hep beraber.2012 yılını uğurlayıp 2013 yılını karşılamaya hazırlanırken de çok mutlu girmemişmiydik? Bu yıla dair güzel dilekler dileyip sevdiklerimize sağlık ve huzur dilememişmiydik? Gece yarısına yaklaşırken bereket olsun diye kapımızın eşiğinde nar kırıp evin musluklarını açmadık diyebilirmisiniz? Ya da şans getirsin diye kırmızı iç çamaşırı hiç almadım diyecek kaç kişi var içinizde? Tabii ki bütün bunları yaptık.Oysa şimdi bu bizi terk eden yıl için bazılarımız bir an önce bitsin derken bazılarımız da acısıyla tatlısıyla uğurluyoruz demiyor mu?

Kim kötü düşünceler ile bir yeni başlangıç yapar ki? Ama o umut, o yeni kelimesi yok mu? O sihirli iki kelime yan yana geldiğinde bambaşka bir anlam taşıyor işte. Yeni umutlar diyoruz. Umut bizi besleyen en güzel duygu. Yeni ise başlangıçların her şeye sıfırdan başlamanın girişi, eşiği.

Hal böyle olunca sil baştan deyip kendimi yeniliklere açmaktan geri duramıyorum. Zaten hızla akıp geçen şu hayat içinde hayatımıza girenler, çıkanlar, çıkardıklarımız, yaşadıklarımız, yaşayamadıklarımız hayatımızı oluşturmuyor mu? Bütün bunlar için yılları suçlamak kaçıp saklandığımız güvenli bir yol oluyor her sene. Bu yıl bana iyi gelmedi ya da bu yıl benim yılım olacak diyerek kendimizi telkin yoluyla iknaya gidiyoruz.

İşin özeti 2013 benim için çok zor bir o kadar da zor kararlar yılı oldu. Herşeyden önce canım annem ile birlikteliğimiz bu dünya üzerinde 2013 yılı 15 Mart itibariyle sona erdi. Onu bütün güzelliği ve tertemiz kalbi, insanlara o güzel ve içten yaklaşan merhamet dolu, sağ duyulu haliyle Allah’ımın katına yolcu ettik.Fiziksel olarak birlikteliğimiz sona erdi ama o eskisinden çok daha fazla benimle her an.

15 yıl çalıştığım iş yerimden Haziran ayı itibariyle istifa edip başkalarına göre çok radikal ama benim ruhuma merhem gelecek şekilde ayrıldım. Bir işi çok uzun süre yoğun bir tempoyla yapmaya devam ettiğinizde veriminiz düşüp, hayat keyifsiz bir hal alıyor bana göre. Çalışmaya aşık olan biri olarak ben farklı iş kollarında, ne yapabileceğimi belki de son kez test etmek istedim.

Yazmaya olan aşkımı daha yukarılara taşımak adına Gazetecilik ve İletişim kursuna kayıt oldum. Orada harika insanlarla tanıştım. Çok güzel dostluklar kurdum. Hayatıma giren sevdiğim ve güvendiğim her insan için hep üzülmüşümdür. Bu yaşıma kadar bu insanla niçin tanışıp görüşemedim,onca sene bu arkadaşlıktan niçin mahrum kaldım diye.

Fazlaca canınızı sıkıp vaktinizi almadan şunu da söylenmek isterim, belki de çok fazla konuştuğum ve her şeye, her konuya dahil olduğumdan arkadaşlarım takılır bazen çok cadısın oğulların yandı, sağlam kaynana olursun diye. Oysa hayatım boyunca hayatıma giren hiç kimse için kötü düşünmedim, kimseye çelme takma ya da kötülük yapma gibi bir davranış içinde olmadım. Hayatımı hep sevgi üzerine kurdum. Kapıma su getiren sucuya varana kadar insanlarla empati kurdum, onları anlamaya bildiğim ve anladığım ölçüde faydalı olmaya çalıştım. Bazen kendimi doğru ifade edememiş, yanlış anlaşılmış olabilirim, bunun suçlusu da ben olamam diye düşünüyorum. Okumak anlamak isteyenler için son derece şeffaf ve açık olan halimle karşılarında durdum. En fazla bana ya da aileme zarar vereceğini düşündüklerimi hayatımdan tamamen çıkarıp yolları açık olsun demişimdir.

Yolun yarısını çoktan geçtiğim şu yolculukta, daha gerçekleştirmek istediğim onca şey varken yeni yıldan tek istediğim sağlık ve huzur. Bu ikisi olduğunda diğer her şey size zaten güzel görünüp keyif veriyor. Ben, rüzgar saçlarımın arasında dolaşırken kendimi özgür hissettiğim her yerde ufuk çizgisine bakarak mutlu olmayı bilen, en büyük servetin sevdiklerin ile birlikte olduğunu düşünüp, küçük mutluluklardan yaşam sevinci çıkartan bir oğlak kadınıyım. Tökezlediğim her dönemde tutunacak bir dal bulup ayağa kalkma gücünü bünyesinde yaşatan bir çerkes kızıyım.

Herkese sağlık huzur ve sevdikleriyle bereketli bir yıl dilerim.

Sevgiyle…Hoşçakal 2013