Karanlıkta Diyalog

Bugün müthiş bir deneyim yaşadım.Yaşarken de ağladım. Evet tam 90 dakika boyunca karanlıkta İstanbul’da ağlayarak yürüdüm.Niye ağladım ben de bilmiyorum.Cevabım yok bu soruya.Belki o anda ki farkındalığıma belki de görebildiğim her şeye ağladım.Hazır mısınız? Bu benim için özel, sizin için uzun bir yazı olacak.Karanlıkta DiyalogSize bu yazımda Karanlıkta Diyalog projesini anlatacağım.Duydunuz mu, gittiniz mi bilmiyorum.Dünya üzerinde 135 kentte 8 milyondan fazla insana dokunmuş bir diyalog deneyimi. Dokunmuş diyorum çünkü orada, o karanlığın içinde yaşanan gerçek bir diyalog bu.Gerçek bir dokunuş, gerçek bir deneyim.

Gördüğünüz her şeyi unutun.5. duyunuzu hayatınızdan çıkarın.Bu deneyim boyunca sadece 4 duyunuz var.Koku alma, dokunma, işitme ve tatma.

Hiç ışık yok, gözünüz açık ama görmüyorsunuz.Gerçek olan tek şey aldığınız kokular, duyduğunuz sesler ve dokunduklarınız.Görürken, görmenin ardında, gölgede kalmış her duyunuz bir anda harekete geçiyor veya siz onların değerini ve önemini daha iyi anlıyor ve kullanmaya başlıyorsunuz.

Yanınızdakini kokusundan tanıyıp, nesnelere dokunarak yolunuzu bulduğunuz hayatınız boyunca unutmayacağınız, yaşayabileceğiniz olağanüstü bir deneyim.90 dakikalık bir İstanbul turu.İçerisinde günlük hayatta pek çok kez yaptığımız ama yaparken farkına varmadığımız, görüp de gördüklerimizi farketmediğimiz pek çok şey olan bir farkındalık sergisi Karanlıkta Diyalog.

Evet görmenin değerini öğretirken, görmemenin nasıl bir iç zenginliğine neden olduğunu o 90 dakika boyunca kafamıza mıh gibi çakıyor, görme engelli rehberimiz.Bu karanlığın içinde tek güvendiğiniz kullanmasını beceremeseniz de girişte elinize verilen baston ve gerçekten görme engelli rehberiniz.Daha ilk girişte, karanlığa adım atmadan önce korkup vazgeçiyorum. Yani kafadan bir pes ediş benim ki.Yapamayacağım, içeri giremeyeceğim diye arkamı dönüp çıkmak isterken geri döndürülüyorum Bebe Mühendisim tarafından.Haydi yürü diyor, devam et lütfen.

Karanlığa ilk adım atışımızda o yumuşacık, sevecen ve neşeli sesiyle kendini tanıtıyor Engin Bey.Bu serüvende ki rehberimiz, 41 yaşında 2006 yılından beri görmeyen ama sesi ve yaşam enerjisi ile bizleri kendine hayran bırakan 90 dakikalık karanlıkta ki yol arkadaşımız.

Karanlıkta Diyalog

Karanlığın içerisinde elimizde baston, rehberimizin kimi zaman sesi, kimi zaman tuttuğumuz eli eşliğinde, parkta bir bankta oturuyoruz.Belki de daha önce hepsi birbirine karışan farketmediğimiz her sesi ayrı ayrı duyup, seçip farkederek.Ağaçlara dokunuyoruz, yapraklarını hissediyoruz.Daha önce gördüğümüz pek çok şeyi dokunarak keşfediyoruz.

Trafiğin içerisinde karşıdan karşıya geçip, bir manav tezgahına yanaşıyoruz.Her tür sebzeye dokunup, dokularını ve kokularını farkediyoruz.İstiklal caddesinin sesleri eşliğinde, tramvaya binmeyi deneyimliyoruz.Teknede yüzümüze vuran rüzgarın ve martıların sesi eşliğinde yolculuk yapıyoruz.

Bu yaşımızda belki de ilk kez dokunarak harfleri tanıyor ve braille alfabesi ile eşleştiriyoruz.Altı nokta mantığını öğreniyoruz.İşte böyle bir diyalog yaşıyoruz karanlıkta.

Bütün bunları yaparken emin olun farklı bir insan oluyorsunuz.Yanınızdakilerin tek öne çıkan yanlarının insan olmaları olduğunu anlıyorsunuz.Ne üzerlerinde ki giysiler, ne saç, ne makyaj önemli değil.Statü yok, görsellik yok sadece sesler ve kokular.90 dakikanın temeli ve zemini olan 4 duyu tek önemli olan ve sizi uyaran.

Bizim zorlanarak çok korkarak, yürümeyi yeni öğrenmiş çocuk ürkekliğinde ki adımlarımıza bazen gülerek büyük bir coşku ve enerjiyle eşlik ediyor Engin Bey.90 dakika boyunca misafir olduğumuz o karanlık dünyada yanımızdan bazen koşarak geçip, bazen tuttuğu elimizle bizleri de koşturarak yürüten ve unuttuğumuz belki de farkında olmadığımız pek çok şeyi hatırlatıyor bize.Belki de ondandır bilmem yaşadığım bu deneyim için omuzunda hıçkıra hıçkıra ağlıyorum Engin Grantepe’ nin.Elimde değil  onun bu kabullenişi, yaşam enerjisi utandırıyor beni.Üzülüp dertlendiklerimden utanıyorum belki de.

En sonunda ulaştığımız cafede yine karanlık içerisinde soluklanıp, oturduğumuz minderler üzerinde çayımızı yudumlarken, sohbet ediyoruz, birbirimizi görmeden deneyimlediğimiz müthiş yolculuğun kritiğini yaparken, bir kaç dakika sonra ışığa kavuşup yeniden görebilecek olmanın huzuru ve rahatlığı rahatsız ediyor beni.Biz bu karanlıktan çıkıp uzaklaşacağız ama ya hep o karanlıkta olanlar.

Engin Grantepe, görme engellilerin yaşadıkları zorluklardan bahsediyor.En çok zorlandıkları konunun çevre değil insan kaynaklı olduğunu söylüyor.Yanlış park etmiş araçlar, görme engelli arkadaşların hayatını kolaylaştırmak adına yapılan hani o kabartmalı sarı bantlar üzerine park etmiş araçlar.

Toplu taşıma araçlarını kullanırken yaşadıkları zorluklardan söz ediyor.Binecekleri araçların numarasını görmediklerinden yardım istedikleri insanların duyarsızlığı sonucu saatlerce durakta otobüs beklediğini anlatıyor.

Fakat kapanışı şöyle yapıyor.Görmemek zor tabii hem de çok zor ama dünyada ki en mutlu insanlar görme engelliler belki de diyor.Çünkü her şey sizin görmek istediğiniz şekilde ve renkte.Sadece hayal edin ve hissedin.

Karanlıkta Diyalog sergisi Gayrettepe Metrosunda Mart ayına kadar bu eşsiz deneyim için sizleri bekliyor.Tek amaç farkındalık yaratıp bunun pek çok insana ulaşmasını sağlamak.

Hafta içi ve Cumartesi günü saat 10:00 itibari ile başlayıp 19:00 a kadar

Pazar günleri 12:00 itibari ile başlıyor seanslar.

Saat 17:30 a kadar yarım saatte bir 17:30 dan sonra 15 dakika aralıklarla gerçekleşiyor.

Saat 18:00 e kadar olan seanslar 90 dakika 18:00 ile 19:00 arası seanslar 75 dakika.

Biletler tam 28 TL öğrenci, 65 yaş üzeri ve engelliler için 19 TL.Biletleri biletixden alabildiğiniz gibi, Karanlıkta Diyalog gişesinden de alabilirsiniz.

Sergiye mutlaka gidin, hayatınızın deneyimini yaşayın derim.Giderken en sade ve rahat giysileri tercih edin.İçeri girerken telefon, çanta, ışık verip, ses çıkaran her tür şey yasak.Anahtarlı dolaplar var.Girerken her şeyinizi oraya koyup kilitliyorsunuz.

Şükür ve farkındalık önemli unutmayın, zor dediğimiz şu hayatta gerçek zorlukları omuzlarında taşıyanlar için biraz yardımcı olmak onlar kadar bizleri de mutlu edecek bir durum.

Sevgiyle…

Etiketler: , , , , , , ,

PAYLAŞ & TAKİP ET

Pin It

Abone Ol

Yandaki kutucuğa mail adresini gir, Abone ol butonuna bas, tarifler mail adresine gelsin

Mail abonelik hizmeti
FeedBurner aracılığıyla
verilmektedir.

BENZER YAZILAR

Benzer yazı bulunmamaktadır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir