Kopyalamayın,Çalmayın

Hayatım boyunca açık ve dürüst oldum.Hiç yalan söylemedim deyip ,yalan söyleyemeyeceğim.Ama kimseye zarar verip canını acıtacak yalan söylemedim.Hani derler ya pembe yalanlar.En fazla saçın güzel olmuş ya da o gün çok meşgulüm gelemem tarzında yalanlar.

Sevdiklerimi hep sahiplendim,onlara dostça ve iyi niyetle yaklaştım.Onların arkasından küçük hesaplar yapıp,küçük tuzaklar kurmadım.Her zaman söylediklerine inanıp onlara güvendim.

Kopyalamayın

2009 yılından beri blogumda kendim ve ailemle ilgili yazılar yazdım,dostça kendimi anlattım.Bu yemek sitesi kendini niye anlatıyorsun,yaz tarifi tamam diyenler oldu.Hayır efendim benim sitem yalnız yemek tarifleri olan bir site değil.Başlığına bile koydum.Kendimce Yemek Güler Konur’dan Hayata Dair Paylaşımlar diye.

Daha önce bir yazımda da yazdığım gibi sitemi hayatımın duvarı varsaydım.Sevincimi,mutluluğumu,kırgınlıklarımı,sitemlerimi yazdım,sizlerle paylaştım.Beğenen okudu,beğenmeyen es geçti.Çünkü kendimi beğendirme gibi bir sıkıntım yoktu.O nedenle hep rahat hatta belki de fazla rahat yazdım.Hobi olarak başlayan bu merakım zamanla,daha iyiyi yakalama çabasıyla ,sitemi daha ileriye taşıma hevesine dönüştü.Küçücük bir fotoğraf makinem varken,çok daha iyisini aldım.daha iyi fotoğraflar çekmek için iş yerinden akşam çıkıp koşarak kursa gittim.Hafta sonları evde yatıp dinlenmek varken fotoğraf kurslarının uygulamaları için erkenden yollara düştüm.

Akşam erkenden yatma ihtiyacımı öteleyip ,kendimce tarifler denedim,sabah en iyi ışığı yakalayıp yaptığım şeyin fotoğrafını çekmek için erken kalktım.Bu tarif bu tabakta olmaz diye gün geldi dükkan dükkan o tabağı aradım.Hatta yazılarımı paylaşırken o gün yazmayı hedeflediğim tarifi bir arkadaşım o gün sitesine koyduysa,yanlış anlar diye başka tarif yazıp yaptığım tüm programı bozdum.

İmla hatalarımın fazla olduğunu söyleyen dostlarımın dediklerini dikkate alıp imla kılavuzu okumaya başladım.Yazdıklarımı prova ederek ya da kurgulayarak yazmadığım için heyecanıma verin diye özür diledim.Kısacası kimseyi aldatmadım,hep doğru oldum.Sitemde bana ait olmayan tek bir yemek fotoğrafına yer vermedim.Her şey baştan sona benim emeğim,benim gücüm.Bunun için bile kendimi çok sevip takdir ettim.

Doğru ve güvenilir olduğum için de kendimle gurur duydum.Çünkü iki evlat annesiydim ve yazdıklarımı,yaptıklarımı takip eden çocuklarıma ,örnek olmalıydım.Onlar da benimle gurur duyup gün gelip yapıcı eleştirilerini yaparken gün geldi öperek takdirlerini gösterdiler.Bu benim en büyük ödülümdü.Babangam bile hiç hoşlanmasa da yemek için bulunduğumuz mekanlarda  ben fotoğraf çekerken gerekli ortamı sağlamak için çaba harcadı.

Yani hiç hazıra konmadım.Emek verdim.

2009 yılından beri pek çok etkinliğe workshopa katıldım.Katıldığım her etkinliği ciddiye aldım.Oradan bir şeyler öğrenmeye gayret ettim.Yine dürüst oldum.Mesela,hazır bulyonlara karşıyım derken,hazır bulyon üreten bir firmanın etkinliğine koşa koşa gidenlerden olmadım.Kullanıyorsam kullanıyorum dedim.Sizlere yapmadığım bir şeyi yapıyor gibi ya da tam tersini yapmadım.

Kimseye menfaat doğrultusunda yanaşmadım. Hoşlanmadığım tarzını sevmediğim insana, bunun bana faydası olur mantığı ile bakmadım. Kısacası çok kaba olacak belki ama hiç yancı olmadım. Belki onun için de çok üstlerde yer almadım. Ama bunu yapmadığım için de hep özgür oldum ve rahat konuştum. Kendim gibi olmakla gurur duydum.

Çok neşeli ,hareketli yapıma rağmen kalın çizgilerim olduğunu da biliyorum.Bunların başında haksızlık ve bencillik geliyor.

En belirgin ve dışa yansıyan özelliğim ,haksızlık karşısında istemeden de olsa bir canavara dönüşebiliyor olmam.Bunun için defalarca kere kendime telkinde bulundum,ailem tarafından tenkit edildim ama bu istem dışı bir şey ,düşünerek ya da kurgulayarak yapılan bir hareket değil.Örneğin otobüste,markette,sokakta apartmanda kim olursa olsun davranış ve sözün bana yönelik olması gerekmiyor,gördüğüm bir haksızlığa bencilliğe müdahale etme iç güdüm var.

Çocuklarıma da hep böyle öğrettim,kimseye haksızlık etme,hakkını yeme,ileride bir yönetici olduğunda çalışanlarına karşı adil ve merhametli ol ama kimseye de hakkını yedirme.

Çocuklarıma böyle nasihat ederken,bunun çok da bu  mümkün olmadığını tabii ki biliyorum.Ama en azından bilerek,isteyerek bunu yapmamaları için emek vermelerini istiyorum.

İlk kez bir yarışmaya katılıp şansımı denemek istediğimde ,katılımcıların tümünün ,benim sitem gibi (bunu ukalalık olsun diye söylemiyorum,mükemmel olduğunu da iddia etmiyorum ama her şey gerçek ve bana ait)kendine has içerik,fotoğraf vs özgün olduğunu düşünmüştüm.Tesadüfen bana ait bir yemek fotoğrafını aynı yarışmaya aynı kategoride katılan bir yarışmacının sitesinde gördüm.Mail atıp fotoğrafın bana ait olduğunu söylediğimde,siteye başka kullanıcıların içerik gönderdiğini ve bunu kontrol etmenin mümkün olmadığını söyledi.Burada iki ayrı şok yaşadım.Birincisi tamamen denenmiş emek verilmiş,tarifler oturulup yazılmış sadece o tarif için çekilen belki de 50 fotoğraf içinden iki ya da üç fotoğraf seçmek için saatler verilmişken,başkalarının içerik gönderdiği bir siteyle aynı kategoride yarışmaya girmiştim.Üstelik bu sitedeki benim görebildiğim bir tarifin fotoğrafı benim sitemden benden izinsiz alınmıştı.Yani şöyle ki teşbih de hata olmaz estetikli bir güzelle Allah vergisi güzelliği ve belki de bir takım kusurlarıyla yarışan yarışmacılar gibi.

Şaşkınlığımın diğer nedeni de bu tür sitelerin bir kontrol mekanizmasının olmayışı.Zaten o site sahibi zat beni bu konuda eleştirip biraz da yakındı.Bu kadar içerik gönderilen bir sitede fotograf çalıntı mı değil mi nasıl bilebilirim şeklinde.

Neyse şöyle bir baktığımda 7 ayrı site de bana ait izinsiz kullanılmış fotoğraf gördüm.Bunu gerek facebook gerek tweter da dile getirip ,tüm emek veren para kazanmadan bu uğurda para harcayan ama emekleri çalınıp pazarlanan arkadaşlarımı,blogcuları ,kontrol mekanizmaları olmayan çalıntı fotoğraf ve bazen de içerik ile boy boy reklamların döndüğü sitelere karşı farkındalık yaratmaya davet ettim.Bunun için de bu tür paylaşımları ,gördüklerimizi ve yakaladıklarımızı #blogcularhırsızlarakarsıbirleselim hashtag altında paylaşıma davet ettim.Dürüst çalışan,emeğe ve insana saygılı,okuyucusunu aldatmayan siteleri burada tamamen ayrı tutuyorum.İstiyorum ki herkes biraz oturup düşünsün ve yaptığı işi hakkıyla ,hak yemeden yapsın.

O yarışmadan da çekildiğimi açıkça belirttim.Ben yine kendi köşemde kendime ait belki basit ama samimi ve dürüst yazılarıma devam ediyorum.

Yazıma gelen yorumlardan görebileceğiniz gibi bir arkadaş,yazı için kullandığım logonun altında ki yazıyı niçin sildiğimi ve yazımla tezat oluşturduğumu yazmış.Ben logoyu milliyet blogda kullanan Feyza Keten’cinin yazısında gördüm ve hepinizin de oradan göreceği şekilde altında yazı yoktu.Yani Logonun yazısını silmedim.Bundan şikayet eden biri olarak bunu yapmak aklımın ucundan bile geçmez.Logo dreamstime.com sitesine aitmiş bunu da belirtip yaptığım hatadan dolayı özür diliyorum.

Sevgiyle…..

Etiketler: , ,

PAYLAŞ & TAKİP ET

Pin It

Abone Ol

Yandaki kutucuğa mail adresini gir, Abone ol butonuna bas, tarifler mail adresine gelsin

Mail abonelik hizmeti
FeedBurner aracılığıyla
verilmektedir.

Yorumlar

  1. mine(miskokululezzetler) 07 Kasım 2013 at 12:57 Reply

    İşte ben senin yazılarını tariflerini fotoğrafları bu yüzden çok seviyorum sen olduğun gibisin sen sensin. Bu yüzden de sen benim uzakta olsamda her daim yanımda olduğunu bildiğim bir dostumsun ne kadar emek harcadığını hakkını verdiğini anca aynı çabayı gösterenler bilebilir. Her adımda daha iyi olabilmek için çaba harcamak üstelik hiçbir menfaati olmadığı halde bunu sadece kendi için yapmak herkesin harcı değil. Onlar bambaşka yoldan bir yerlere gelebilmek için uğraşıyorlar maalesef çok yaşıyoruz bu tip olayları ama hep bir yerlerde ayrı tutuyoruz onları emek hırsızlarını emeğine kalemine sağlık Gülercim…

  2. oZGe (ozgeninoltasi.com) 07 Kasım 2013 at 12:57 Reply

    Harika yazmışsın, aynı kafa yapısında olduğumuz için sanırım seni çok seviyorum 🙂 İnsanların nasıl böyle utanmazca davrandığını anlayabilmem mümkün değil. Açıkça hırsızlık yapıyorlar ve bunun farkında değilmiş gibi davranıyorlar.

  3. Dostbahcesindenlezzetler 07 Kasım 2013 at 18:00 Reply

    Yazdiklarinizi ilgiyle ama uzulerek okudum..nasil boyle seyler yapiliyor insan anlamiyor. Madem yarisma duzenlenmis dikkat edilmesi gerekmezmi..edilmiyorsa ozaman duzenlemesinler yarisma…emek hirsizligi yazik:(

  4. Nurdan Çakır Tezgin 07 Kasım 2013 at 22:12 Reply

    Haddim olmayarak ifade etmeliyim ki, Don’t Copy logosu da bir başkasının emeği! Bu logoyu niye köşenizdeki gerçek hazırlayan dreamstime.com adını silerek kopyaladığınızı anlayamadım. İçten ve son derece insanca güzel yazınız ile tezat teşkil ediyor diye belirtmek istedim.

    • Güler Konur 07 Kasım 2013 at 22:52 Reply

      Uyardığınız için teşekkür ederim ancak logo üzerinde isim yoktu.Olsa asla silmez yazardım.Yazımın altına nereden aldığımı da ekledim.Hatamı düzeltiğimi zannediyorum.Herşey bu şekilde medenice olunca hayat çok daha kolay olacak hepimiz için.
      Tekrar teşekkürler düzeltme için.

  5. Nurdan Çakır Tezgin 07 Kasım 2013 at 23:41 Reply

    Keşke herkes sizin kadar nazik ve duyarlı olsa Güler hanım. Teşekkürler…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir