Haytalya Tramisu Ballı Gemici Böreği Şeyh-ûl Mahşî Doyuran Pasta

Şeyh-ûl Mahşî

Ana Yemekler / 29 Haziran 2015

Son Yazılar

Bensiz Ne Yapardınız?

(Dün gece bu yazıyı yazıp yayınlamıştım ama sonra, bu kadar şımarıklık olmaz deyip sabah kaldırdım.Ama çok ısrar ettiler.Buyrun okuyun)

İyi ki doğmuşum.Evet bugün doğdum.Böylece annem ilk ve tek kız evlat,sahibi olma mutluluğu yaşadı.Her ne kadar büyüdükçe,anneme, yok yok bu çok asi bir evlat dedirtsem de,babama, işte benim kızım,ya da bu kız aynı benim gibi deme mutluluğunu yaşattım.Ben doğmasaydım canım abimin,hep düşünüp uğraşmak zorunda olduğu,tek bir kız kardeşi,canım kardeşimin sevgili ve biricik ablası olmayacaktı.Aynı zamanda ben olmasam,ailenin gelinleri benim gibi süper bir görümceye,dört tane birbirinden güzel (maaşallah)yeğenim,onlarla beraber coşup,zıplayan,benim gibi bir halaya sahip olamayacaktı.
Eğer ben doğmasaydım ilkokul,ortaokul,lise ve üniversitede beni seven arkadaşlarım, öğretmenlerim bensiz nasıl vakit geçirecek,etraflarında fır döndü gibi dolaşan,böyle bir enerjiden mahrum kalacaktı.

Ya babanga ne yapardı bensiz?Ben olmadan hayattan nasıl keyif alır,anlık değişen ruh halimle,bazen mutluluğa,bazen azaba dönüştürdüğüm saatlerini nasıl doldururdu.Bensiz nasıl bunca yıl mutlu mesut yaşardı.Maceralarını kiminle paylaşır,kiminle yol arkadaşlığı yapardı?Ya da en önemlisi ben olmasam,Ankaralım ve bebem nasıl olurdu.Anneden çok,onlara yakın bir arkadaş kim olurdu.Bazen fırtına gibi essem de,kim onların başını bitmeyen bir şefkatle okşar sevgi ve şükürle saçlarını öperdi.Ankaralımın arkadaşları,kime abla derdi.Bebemin arkadaşlarına kim,teyzelik yapardı.Komşularım,kiminle kahve içme keyfini yaşardı.

Kim gecenin bir vakti,evin altını üstüne getirir,olmayacak vakitlerde,deli gibi mutfağa dalıp aklına eseni yapmak için buzdolabını boşaltırdı.

Ben doğmamış olsaydım,sokağımızın köşesinde, duran çiçekçiye kim babangayı gösterip,bu bey burdan her geçtiğinde,ona zorla çiçek sat deyip,hem çiçekçiye para kazandırıp,hem kendine zorla da olsa çiçek aldırırdı.Ben olmasaydım,herkesi bilmem ama,benim evin erkekleri kime takılıp,yeri geldiğinde kiminle dalga geçip,yeri geldiğinde kime sarılıp öperlerdi.

Kimin paleti bu kadar renkli,kimin içinde bu kadar çeşitte müzik aynı anda çalıyor.Kim,gülerken ağlayıp,ağlarken gülebilir.Kim şu kısacık hayatta yaptığı tercihler doğrultusunda,her durumun karşısında dimdik durabilir?Tabii ki BEN.

Şaka bir yana hayat hızla geçiyor ve büyük bir bölümü geride kaldı,hatıra oldu.Ama olsun.Hayatta çok şey öğrendim,güzel zamanlar kadar,zor günler de yaşadım.Hepsinden kendime ders çıkardım,her şartta hayattan keyif ve mutluluk almaya çalıştım.Çoğu korkumu yendim.Hala korkularım var ama,artık korkularımdan korkmamayı öğrendim ve herşeyden önemlisi beklentilerimi ve umutlarımı hiç yitirmedim.Her düştüğümde yeniden kalktım.Hem de daha kuvvetli kalktım.Şimdi Allahın izni ile daha güzel günler yaşama zamanı.

Çünkü beklenti ve umutlarım bu yönde ve kulağıma fısıldanan güzel şeyler var ve içimde çok güzel bir melodi çalıyor

Diyor ki:Aşk gibi,sevda gibi huysuz ve tatlı kadın 🙂

Yüzünüzden gülümseme,hayatınızdan umutlarınız eksik olmasın………

Sebzeli Kış Çorbası

Tempolu bir hafta sonu akşamından merhaba,
Hafta sonu nasıl gelip gidiyor hiç anlamıyorum zaten.Hatırladığım bir cuma akşamı,sonra bir bakıyorum Pazar akşamı oluvermiş.
Yapmak istediğim çoğu şeyi yetiştiremiyorum.Koşturmaca ile geçip gidiyor.Yağmur dünden beri durmadan yağıyor.Ah bir de kar yağsa.Şöyle kar yağarken keyifle izlesek.Fakat artık istanbul’a kar pek yağmıyor.
Gelelim çorbamıza.Eğer sebze seviyorsanız bu çorba,bu havalar için tam bir şifa kaynağı.İsterseniz ezme de yapabilirsiniz ama bence bu şekilde çok daha güzel ve doyurucu.
Lezzetine kefilim.Faydasına gelince içindekileri okuyunca ona siz karar vereceksiniz.

Malzemeler

  • 1 adet kuru soğan
  • 1 adet pırasa
  • 1 dal brokoli
  • 1 adet kabak
  • 1 adet havuç
  • 1 adet patates
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • tuz karabiber,kırmızı toz biber
  • Tavuk suyu ya da et suyu
  • 100 gr tereyağ
  • 2 yemek kaşığı kadar bulgur
  • 2 yemek kaşığı kadar pirinç

 

Yapılışı

 

  • Soğanı çok ince doğrayıp derin bir tencereye koyun.Pırasanın dış kabuğunu soyduktan sonra onu da çok ince doğrayıp soğana ekleyin.Yağı ilave edip,biber salçanızı ve çok az toz kırmızı biberinizi koyup bir miktar soteleyin.
  • Diğer tarafta bütün sebzelerinizi soyup küçük parçalar halinde doğrayın.Brokoliyi minik parçalara ayırın.
  • Sotelediğiniz soğan ve pırasanın üzerine tavuk suyunuzu ilave edin.Kaynamaya başladığında,minik doğradığınız havuçları,ardından brokoliyi koyun tencerenize.Havuçlar biraz yumuşadığında,kabak ve patatesi ilave edin.Çok kısa bir süre kaynattıktan sonra,en son bulgur ve pirinci ekleyip tuz ve karabiber ilavesi ile çorbanızı pişirmeye devam edin.Bütün sebzeleriniz dağılmadan pişip yumuşayınca,çorbanın altını kapatabilirsiniz.
  • Tavuk suyu elde etmek için haşladığınız tavuk eti varsa,çok az didikleyip ilave edebilirsiniz.Ya da et ya da kemik suyu ile yapabilirsiniz.

 

Son derece besleyici,doyurucu ve bu havalar için doping etkisi yapacak vitaminli bir çorba şiddetle tavsiye ederim.

Afiyet olsun….Sağlıklı ve bereketli bir hafta dilerim……

Zeytinyağlı Yer Elması

Hayırlı akşamlar,
İş yerimin çok yakınına haftada bir kez semt pazarı kuruluyor.Oldum bittim,pazara gitmeyi çok severim.Aynı keyfi alanlar anlayacaktır,pazarda o renk renk sebze ve meyvelere bakmak taze taze satın almak benim için ayrı bir zevktir.Markette tek bir pırasaya ya da atıyorum ıspanağa mahkum olmaktansa,istediğim beğendiğim tezgahtan alış veriş yapmak çok daha güzel gelir.
Pazar dediğim de öyle büyük bir pazar değil,tek bir sokak boyunca kurulu. Ama her tezgah ayrı güzel,manav kalitesinde bir pazar.
En son gidişimde iki şey vardı kafamda,yer elması ve bal kabağı almak.Evet her ikisini de aldım.Pişirdim,misler gibi tüketiyoruz.
Yer elmasını ilk yediğimde çok da beğenmemiştim açıkçası.Toprak kokuyor gibi gelmişti.Ama bir sonraki yediğim çok lezzetliydi.Demek ki ön yargılı olmamak hemen vazgeçmemek gerekiyormuş.Üstelik o kadar faydalı bir sebze ki,mutlaka tüketmelisiniz.Tarife gelince;

Malzemeler

    • 1/2 kg yer elması (Mümkünse yuvarlak,kolay soyulabilir olanları seçin)
  • 1 su bardağı kadar haşlanmış bezelye

 

  • 1 adet irice kuru soğan

 

  • 1 çay bardağı zeytinyağ

 

  • 1 adet irice havuç

 

  • 1 su bardağı portakal suyu

 

  • tuz

 

Yapılışı

    1. Yer elmalarını soyup limonlu suya koyun.
  • Bu arada piyazlık doğradığınız soğanları,zeytinyağında hafif soteleyin renkleri şeffaflaştığında,halkalar halinde doğradığınız havucu ilave edip sotelemeye devam edin.

 

  • Limonlu suda beklettiğiniz yer elmalarını tencereye ilave edip,bezelyeyi de bu karışıma katıp tuzunu ekleyin.

 

  • En son,bir bardak portakal suyu ilavesi ile tencerenin kapağını kapatın.

 

Yer elması çok çabuk pişen bir sebze olduğu için kısık ateşte kısa bir sürede pişmiş olacaktır.

Arzu ederseniz üzerine maydanoz ya da dereotu ilavesi ile servis edin.

Afiyet olsun………

Boza

 

Herkese hayırlı ve keyifli bir akşam dilerim.İşte 2012 yılının 2 gününü bitirdik bile.İnşallah hepimiz için hayırlı bir yıl olur.
Yeni yılın ilk postu benim için biraz özel olsun istedim ve el yapımı,ev yapımı boza tarifi vermeye karar verdim.Yıllarca boza içmeden yaşayan zavallı biri olarak bu lezzeti keşfettiğimden beri aşığı oldum.Daha önce burada anlattığım gibi.
Kış ayına özgü bir içecek olan boza,artık evimizin daha doğrusu mutfağımızın yıldızı oldu.Yaptığım boza ile Vefa’ya rakip olamasam da kendi çapımda iddialı olabilirim.Zira tadan herkes,aslına çok yakın olduğunu ve beğendiğini söyledi.Böylece doya doya boza ile kucaklaştık.Bozanın bana göre olmazsa olmazı leblebi ve tarçın ile hem gözünüz hem mideniz bayram etsin.
Malzemeler
.3 su bardağı bulgur
.2 kahve fincanı pirinç
.3 su bardağı tozşeker
.2 su bardağı boza

Yapılışı
Ayıklayıp,yıkadığınız bulguru ve pirinci düdüklü tencerede,tencerenizin max seviyesinde su koyup,lapa halinda haşlayın.Bir miktar soğuduktan sonra rondo ile iyice ezin.Sonra tel süzgeçten geçirin.Mümkünse çok ama çok ince bir tel süzgeç kullanın.Böylece içinde pütür kalmasın.
Süzdüğünüz bu karışımın içine şekeri ilave edip şekerin içinde iyice erimesini sağlayın.Bu şekeri ilave etme ve eritme işlemini eğer bozanız şekeri eritemeyeceğiniz kadar soğuduysa,ateşe koyup hafif ılıtarak yapabilirsiniz.Daha sonra içine 2 su bardağı bozayı ilave edin ve bozanızı arada karıştırmak şartıyla, sıcak bir ortamda mayalanması için bekletin.Üzeri hafif göz göz olduğunda bozanız olmuş demektir.Ben bu mayalama işlemini 3 günde tamamladım.Bu arada bozanızın kıvamını içerisine su ilave ederek ayarlayabilirsiniz.

Tam da mevsimi olan bozayı böylece evinizde ellerinizle yapıp sevdiklerinize ikram ederek onları şaşırtıp mutlu edebilirsiniz.
Afiyet olsun.
Herkese ağzının tatlı,evinin bereketli olduğu sağlıklı bir yıl dilerim.
Bu arada Magginin düzenlediği bir etkinlik var.Eğer Magginin şemsiyesi altında EKS mutfakta benimle 7 Ocakta yemek yapmak isterseniz,5 Ocak tarihine kadar yorum bırakabilirsiniz.