Kendimce Yemek | Hayata Dair

Haytalya

Şerbetli Tatlılar, Sütlü Tatlılar / 15 Haziran 2016

Tramisu

Pasta ve Parfeler, Sütlü Tatlılar, Tatlılar / 04 Ocak 2016

Doyuran Pasta

Kekler ve Kurabiyeler, Pasta ve Parfeler / 08 Haziran 2015

Son Yazılar

Gelenek ,bir kuşaktan ötekine geçirilebilen bilgi, tasarım, boş inanç, yaşantı biçimi; daha geniş anlamıyla maddi olmayan kültürdür. Dar anlamda ise, kuşaklar boyunca bir toplumun ,örneğin ,kutsal yada politik işleri gibi önemli konulardaki görüşlerdir.Görenek,bir şeyi görüle geldiği gibi yapma alışkanlığıdır.Hasta ,komşu ziyareti,günlük yaşayışta ki düzen misali.Görülerek edinilmiş bilgi bir çeşit.Adetler,toplumsal yaşamın düzenli gitmesinde, kuralların uygulanmasında etkili olmaktadırlar.Kız isteme,baş sağlığı dileme,nişanlar düğünler,yeme içme,karşılama ,uğurlama adettendir.Örf ise ,çoğu zaman toplumun katı beklentileri olarak nitelenen birtakım örnek tutum ve davranışlardır. Örfler, aynı zamanda toplumu, herhangi bir değer sisteminin bünyesini oluşturan temel taşlarını da temsil ederler. Bu değerler sistemi, toplumsal yapının durumuna göre giderek özel bir hukuk sistemine göre ya da o sistemdeki bir yasa maddesine de gerekçe olur.

Hep kullandığımız ama belki de aralarında ki farkı bilmediğimiz kelimelerdir gelenek,görenek,örf ve adet.T:C Kültür Bakanlığı bu kelimeleri yukarıda ki şekilde tanımlamış.Millet olarak belli değerlere sahibiz çok şükür ki.Büyük şehirlerde çoğu uygulanıp,yaşanıp yaşatılmasa da ,küçük yerlerde hala hayat bu yazılı olmayan ama hafızalara kazınmış kurallara göre yürütür düzenini.Çoğu zaman avam sayılan bu kurallar aslında son derece insani ve yaşanası değerlerdir.

Lokma dökmek de bu durumda adetlerimizden biridir.Hayır işlemek adına yapılan tatlı bir birlik oluşturan güzel ve devam etmesi gereken bir adet.Geçmişi çok eskilere dayanan,Arapçada lukma kelimesinden gelen un.maya.sudan yapılan,bir amaca hizmet eden tatlı bir hareket..Tatlı diyorum ama şerbet vermeden de kuru olarak bişi (bazı yerlerde bişi ,bazı yerlerde pişi deniyor.) diye bilinen,peynirle yenilen çok lezzetli bir hamur.

Lokma dökmek ya da döktürmek bir adak ,güzel bir haber sonrası kutlama,ya da bir dua geleneği olarak toplumumuzda yer almıştır.Tamamen sevap kazanmak için,hayır dua almak ve ağız tatlandırmak için de lokma döktürülür.Deyim olarak bile güzel değil mi ?
Osmanlı Saray kültüründen gelen lokma dökmek ,yurdumuzun hemen her yerinde yapılmasına rağmen,bu konuda ,İzmir Lokması ayrı bir üne sahiptir.Çoğu şehirde bile İzmir lokması diye satılır.Yuvarlak ya da halka şeklinde yapılabilir.Yuvarlak olanları saray lokması diye de bilinir.

Artık her konuda olduğu gibi bu konuda da makineler olayı ele geçirmiş.Hiç el değmeden makinenin yoğurduğu hamur ,yine makine tarafından kızgın yağa atılarak kızartılıp belki kolaylık sağlamış olabilir ama,benim hafızamda ki görüntüyü yok etmesi mümkün değil.

Lokma dendiğinde ,bundan yıllar yıllar önce,yazlıkta pazar içinde lokma döken teyze gelir gözümün önüne.Ne kadar dikkatli ve uzunca izlediysem,hafızam videosunu çekmiş ve beynime yerleştirmiş.Koca bir leğende,cıvık denebilecek şekilde sulu bir hamur ve koca bir kazan kızgın yağ.

P.F Chang’s

14 Eylül 2013Yorum yok

Farklı lezzetleri tatmayı sever misiniz? Bunun için mekan arayıp,bulup gidip tadanlardan mısınız? Eğer öyleyseniz mutlaka P.F Chang’s ı biliyorsunuzdur.Etiler’de Akmerkezi geçince Nispetiye Caddesinde çok güzel bir mekan.İçine girmediyseniz bile önünden geçerken,kapısında ki iki adet devasa at heykelini mutlaka görmüşsünüzdür.Betül Bitmez Hanımdan , gelen davet mailini gördüğümde yanımda Ankara’lı Mühendisim vardı.Mailde de beraberinizde bir arkadaşınızla sizi ağırlamak isteriz yazdığını görünce, ilk el kaldıran olarak Ankara’lım ile bu davete seve seve katılma kararı aldık.Çok fazla Çin yemeği kültürüm olduğunu söyleyemeyeceğim.Ancak farklı mutfakları tatmayı severim.Ankara’lım yurtdışı tecrübesiyle bu konuda benden çok daha fazla bilgili olduğundan,bana da rehberlik yapacaktı doğal olarak.Öncelikle şunu söylemeliyim , o kadar güzel ve sıcak karşılandık ki,bu da gecenin çok güzel ve lezzetli geçeceğinin bir işaretiydi.Masalarımıza bırakılmış tadım menülerinin pek çok etkinlikte yapılmıyor olmasının ,aslında ne büyük bir eksiklik olduğunu düşünmeden edemedim.Çünkü yerinizi aldığınızda ne tadacağınızı biliyor olmak çok yol gösterici oluyor. Minik tadımlık kokteyler ile başlayan gece gerçekten yasak şehrin,gizli lezzetleri adına heyecan vericiydi.Aslında sanırım alışık olmadığımız lezzetlere karşı ön yargılı olabiliyoruz.Ancak bunu aşmanın tek yolu mutlaka denemek.Son günlerde okuduğum Murat Belge’nin bir kitabında şöyle diyor:”Bir topluma doğmuş bir insan nasıl kendi toplumunun dilinde kullanılan sesleri,bebeklikten itibaren duyarak alışıyor ve öğreniyorsa lezzet için de böyle kendinden önce,toplumsal olarak belirlenmiş yapılarla karşılaşıyor ve toplumsal olarak belirlenen bu yapıyı doğal sayıyordur.”Yani alıştığımız doğal saydığımız lezzetler,doğduğumuz andan itibaren hafızamıza yerleşen besinler.Çok sonra kendi istek ve iradenizle denediğiniz farklı kültürlere ait yemekler,o nedenle ilk başta damağımıza uzak olabiliyor.

Ancak başlangıçları tatmaya başladığımızda ilk olarak servis edilen Chang’s Chıcken Noodle Soup çok da yabancı gelmedi bana.Son derece lezzetli bir o kadar da doyurucuydu aslında.Baharatlı tavuk suyu içinde,taze shiitake mantarları, ( eski Çin’de bu mantarı,grip,soğuk algınlığı,sindirim sorunları,baş ağrıları gibi konularda tıbbi amaçlı kullanmışlar) domates, kişniş ve tabii ki noodle vardı.Bir büyük kasenin 4 kişi için ideal olacağı son derece lezzetli olan bu çorbanın fiyatı 32 TL.

Gece boyunca,bize son derece faydalı bilgiler veren,P.F Chang’s İş Birim Müdürü Ahmet Baran Ayla,yemeklerden söz ederken, pek çok ürünün ithal edildiğinden bahsetti,bazı ürünlerinde ,güneyde kendileri için özel üretildiğini söyledi.Kereviz sapı,sultaniye,bebek ıspanak,ingiliz salatalığı bunlardan birkaçı.Bunları anlatırken,menülerinde yer alan Dynamıte Shrımp’den söz etti.Acılı baharatlı sos ile harmanlanan öncesinde de panelenen bol aromalı karides veya deniz tarağı ya da ikisinin karışımı bu lezzetli hınzır,müşterilerinde öyle bir alışkanlık yapmış ki,bir süre yurt dışından bu karideslerin gelmesinde sorun yaşandığında,gelen bazı müşteriler menüde bu lezzetin yer almadığını öğrenince, teşekkür edip restaurantı terk etmişler.Bu söylem tadım öncesi biraz abartı gibi gelmiş olsa da,bu lezzeti tattıktan sonra ben de olsam bu lezzet yoksa kalkar giderdim dedirtti bize.Karides 30 TL,Deniz Tarağı 34 TL,karışık 32 TLBaşlangıçlara devam ederken ,gelen bu salata çok da yabancı olmadığımız bir lezzetti.Asıan Chopped Salad ,özel zencefil sos ile karıştırılmış taze yeşillikler.Bu salatayı sade yiyebildiğiniz gibi,karidesli ya da ızgara tavuklu olarak da sipariş edebilirsiniz.Dedim ya Murat Belge’nin bir kitabını okuyorum diye,Kitapta Çin yemekleri için şöyle yazmış: Çinliler nesnelerin özüne saygı duyan,bu özü bozmamaya çalışan kişilerdir.Bu nedenle yemeklerin büyük bir kısmı bir kaç dakikada pişer.” Bir de bizim pişirdiğimiz yemeklerden bahsediyor Usta,saatlerce kaynatılan tavuklar,pırasa olduğunu unutana kadar pişirilen pırasalar diye de örnekliyor.Aslında çok da doğru.Biz eti de sebzeyi de neredeyse yok olma noktasına kadar pişiriyoruz.Bu da hem renklerini hem de besin değerlerini yok ediyor.Ama bu fotoğrafını gördüğünüz Spıcy Green Beans ,acı biber sosu ve sarımsak ile hazırlanmış yeşil fasulyeler pişmiş olmasına rağmen gördüğünüz gibi hala yeşildi.Pişmiş diyorum ama bu kadar pişmiş bir fasulyeyi alışık olmayan çoğu damak ,bu pişmemiş deyip geri çevirebilir.Baya ısırdığınızda kıtırdayan fasulyelerdi.Ama inanın ki lezzetliydi.Hatta Ankara’lım çok sevdi. Efendim gelelim Seared Ahı Tuna tabağına.Tuna’dan getirtilen 3A yani en kalitelisinden,baharatlı mustard vinaigrette (hardallı sirkeli sos) ve taze karışık yeşillik ile soğutulmuş sushi kalitesinde tuna.Başta demiştim ya lezzetler bebekken hafızaya yazılıyor diye, bu benim hafızamda hiç olmayan bir lezzetti.Masayı paylaştığım pek çok arkadaş oğlum da dahil çok lezzetli bulurken gece boyunca yediğim ve bana en uzak lezzet bu tuna oldu.Kötü olduğundan değil,benim damağım ile bir türlü kaynaşamadı.

Ve gecenin esprisi bu yemek üzerineydi.Tantuni tadında son derece lezzetli, Chang’s Chıcken Lettuce Wraps.Wok’da hazırlanan tavuk parçaları,siyah mantar,yeşil soğan ve su kestaneleri,çıtır pirinç çubukları üzerinde geldi.Yanında son derece nizami bir boyda yarasız,lekesiz,elle kesilmiş,tertemiz göbek marul kapları ile birlikte.Göbek marul içine doldurup sarıp bol bol yedik.Son derece lezzetli bir başlangıçtı.Bu arada hala başlangıçlarda olduğumuza dikkatinizi çekmek isterim.Bu arada bunca şeyi yerken belki de en çok eksikliğini hissettiğimz şey ekmek olmamasıydı.Ekmek servisi yok.Çünkü Çin kültüründe bizde olduğu gibi yemeklerin suyuna ekme banma olayı yok.Ekmek yerine servis edilen beyaz ve siyah pirinç masada dengeleyici olarak yerini aldığında,lezzet hafızası bir kaç dilim ekmek olsaydı demedi değil. Baran Bey ve Pazarlama Müdürü Fatoş Ertaş’ın sıcak ve yakın ilgileri ile gece devam ederken ,sıra ana yemeklere gelmişti.Ancak başlangıçlar o kadar dolu dolu porsiyonlar ve lezzetli tatlarla devam etmişti ki,arada oturduğumuz masadan kalkıp,diğer masalarda ki arkadaşlarla sohbet etmek için yemeye ara vermek iyi geldi.Baran Bey’in verdiği bilgiler arasında tüm restaurantlarında ,aynı tarz tabak ,çatal,bıçak kullanıldığını,porsiyonların miktarının her yerde aynı olduğunu da öğrendik.

Gece boyunca en çok yediğim ana yemek sanırım bu oldu.Kung Pao Chıcken.Çin’in Sichuan ve Hunan bölgelerine özel klasik bir Çin yemeğiymiş.Küp şeklinde doğranmış tavuk göğsü Chang’in özel Kung Pao sosu,pul biber,taze soğan ve yer fıstıkları ile wok ta pişirilmiş olarak masada sanırım en çok benim tarafımdan tüketildi.Acıyı seven bünyem bu yemeği sardı sarmaladı.Gınger Chıcken,ince tavuk dilimleri sebze suyu içinde pişirilmiş,yumuşacık neredeyse çiğnemeden ağzınızda dağılır biçimde brokoli ile bir renk cümbüşü şeklindeydi. Artık mideler dolmuş yer kalmamış olmasına rağmen hepsinden az da olsa tatmaya devam ettim.Taze soğanla servis edilen Mongolıan Beef ,özel bir sos içinde karamelize edilmiş dana eti dilimleri lezzetli olmasına lezzetliydi ama artık ona çok da yer kalmamıştı.Karides aşığı biri olarak ,karides,tavuk şeritleri,domates,kişniş ve sarımsak ile karıştırılmış bu pirinç noodle’ları için gerçekten çabalayarak midemde yer açtım.Bence sadece bunu doya doya yemek bile yeterli.Gerçekten çok lezzetliydi.Gecenin sonuna yaklaşırken artık masada tatlıları görmek için sabırsızlanan mide ve göz huzursuzlanmaya başlamıştı ki,gecenin bir diğer güzel olayı için sohbete ara verip , Yemek Fotoğrafçısı Sayın Füsun Gümeli’nin, nasıl yemek fotoğrafı çekileceği hakkında küçük ipuçlarını dinledik..Bu güzel gecede en çok üzüldüğüm tek nokta Füsun Hanım’dan çok da faydalanamayışımdı.Böyle dolu dolu yaşanan ve onun da fotoğrafını çekeyim ,dur bunun da tadına bakayım derken,Füsun Hanım ile çok fazla sohbet imkanı bulamadım.Oysa 19 yıldır bu işi yapan biri olarak kendisinden ne çok şey öğrenebilirdim.Gecenin finalinde tatlı olarak masaya gelen ve herkesin aklını başından alan,çin seddinden ilham alınarak yapılmış koca bir porsiyon Great Wall Of Chocolate gerçekten takdiri hak ediyordu.Fakat Carrot Cake’de lezzette belki de benim damağıma göre at başı önde bitirdi geceyi.

Hasılı kelam son derece keyifli,sohbeti bol,ön yargıları yıkan bir lezzet şöleni ile geceyi sonlandırdık.Aslında belki de bütün bunlardan çok daha güzel olan,kusursuzca yapılmış,son derece düzgün organizasyon gülen yüzler ve sıcak ilgiydi.Gecenin başından sonuna kadar bizimle ilgilenen ,sıcak tavırları için ,Baran Bey’e ,Fatoş Hanım’a ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

Sevgiyle…….

Kıymalı,Patatesli Börek

13 Eylül 20132 yorum

İki gündür,sitemi güncellemedim ve tam 8 tane mail aldım.Neden yazmıyorsunuz diye.Bu gerçekten mutluluk verici bir durum tabii ki.Anladım ki site artık sadece benim değil bizim.Hani sanatçıların dediği gibi,bir şarkıyı besteleyene kadar bizim,sonra sizin.Herkese çok teşekkür ederim.İki gündür niye yazmıyorum diye merak edenlere şunu söylemek isterim ki hala,daha güzel ve iyiyi kovalama peşindeyim.Sizlerle paylaştığım her şey,gerçek.Yazılar tamamen içimden gelenler,düşündüklerim,hissettiklerim ve yaşadıklarım.Fotoğrafları soranlar var, onlar da benim.Süper bir fotoğrafçı değilim ama ,hepsini ben çekiyorum.Zaten beni tanıyanlar biliyorlar,son derece samimi ve doğal olduğumu düşünüyorum.Size kendimi göstermek istediğim gibi değil,olduğum gibi gösteriyorum.

Çünkü kimse ile bir rekabet ,bir itişme içinde değilim.Herkesin kendine göre çizdiği yürüdüğü bir yol var.Herkes kendisine göre yazıyor ve paylaşıyor.Bu da benim işte.Ama şunu da söyleyeyim ki,burası ve bu paylaşımlar benim için çok değerli ve önemli.Yani yaptığım şeyi çok önemsiyor ve daha iyisini yapmak için gayret ediyorum.Sitemle ve siz okuyan,takip edenlerle aramda duygusal bir iletişim olduğunu düşünüyor ve inanıyorum.Gülmeyin ,ben yapılan her işe kalple,ve sevgiyle yaklaşan biriyim.İçimin almadığı,sevmediğim bir şeyi yapamam.O zaman güzel paylaşımlara devam.Allah ömür ve güç verdiği sürece birlikteyiz.

Efendim bu böreğe gelince,hazır yufkadan fakat,yediğiniz de el açması börek olduğunu düşündüren ve tamamen o lezzeti hissettiren bir börek.Kendisi Ramazan ayından beri yayınlanmayı sabırla bekliyor. İnstagram ve twitterden takip edenler hatırlar belki,Ramazan ayında sahur için yapıp resmini paylaşmıştım.

Fatburger ile Tanışma Anı

10 Eylül 20132 yorum

Hamburger sever misiniz? Bence seversiniz.Hiç yemem,sağlıksız diyenlerin bile gizli gizli yediğini biliyorum.Zaman hız zamanı.Her ne kadar koştursak da çoğu şeyi kaçırıyoruz.O nedenle bazen,şöyle küçük molalarla hayatın tadını çıkarmak da önemli bence.Hem neresi sağlıksız ki? Köfte belli bir yağ yüzdesiyle hazırlanıyor,ve tazecik ekmekler ile buluşuyor.En son söyleyeceğimi ilk başta söylemek istiyorum.Bence yolunuz İstiklale düşerse mutlaka uğramanız gereken mekanlardan biri Fatburger. Tam tünel meydanında.İstiklal caddesi ile olan yakın bağım Fotoğraf Ağacı ile başladı aslında.O kadar sık gider oldum ki,bu yakın temas sonucu da bir bağ oluştu aramızda.Kışı,yağmuru,sıcağı,insan profili,kalabalığı,mekanları,dükkanları ile hepsi içimde.Yolun başından sonuna kadar,ilginizi uyandıracak o kadar çok çeşitte şeyler var ki ,iki adımda bir durmak gerekiyor.İşte bu uzun İstiklal yürüyüşüne başlamadan, tam da start noktasında Fatburger. Önce bir güzel karnınızı doyurun sonra yolunuza devam edin bence. Fatburger’in teras katı kadar iç mekanı da son derece güzel ve sıcak.Bir anda sizi sarıp sarmalıyor.Ben gittiğim mekanlarda yediklerimin lezzeti kadar ,mekan detaylarını da önemserim.Girdiğim anda mekanın bana birşeyler anlatmasını,fısıldamasını isterim.Kendimi o ortamda rahat ve özgür hissetmeyi severim.Bu mekanda son derece sade,sıcak ve samimi bir atmosfere sahip.Çalan müzikler fonda sizi alıp götürüyor.Soul ve jazz türü bir müzik yayını ile yazın terasta olduğu kadar,kışın soğuk,yağmurlu belki de karlı bir havada kapalı kısmında,şu camın kenarına oturup,hem tünelden çıkanları izleyip,hem de karnınızı doyurmak kendinizi şımartmak için güzel bir seçenek olabilir. Fatburger 1952 yılında ABD de Kaliforniya’da kurulmuş.Kuruluş hikayesi de çok ilginç aslında.Sabahlara kadar müzik yapan bir zenci müzik grubu,geç saatlere kadar çalıştıklarından,acıktıklarında ne yesek derken bir tanesinin eşi değişik hamburgerler yapmış.Böylece hem grup üyeleri hem de başka gruplar bu hamburgerin müptelası olmuş.Aslında bence biraz da şansları yaver gitmiş.Çünkü benim evin erkeklerinin de yemek konusunda ne buluşları var bir bilseniz.Ama kendileri yapıp ,kendileri yiyorlar hala.Dışarı bir açılabilseler,eminim onların yaptıkları da çok beğeni toplardı.

UFC Türkiye Genel Müdür’ü ,son derece sıcak ,dinamik genç biri.Fatburger hakkında verdiği kısa bilgide,Türkiye’de ilk şubeyi,İstiklalde açma nedenlerinin,Fatburger ile İstiklalin tarihini buluşturmak olduğunu söyledi.Bundan sonra Levent ve Sirkeci’de hizmet vermeyi düşündüklerini de bir müjde olarak bizlerle paylaştı.Burada kendi hamburgerinizi kendiniz yapma özgürlüğüne sahipsiniz.Yani tezgah arkasına geçerek değil tabii ki 🙂 Standart ürünleri olduğu gibi kendi damak zevkinize göre ekle çıkar yapabiliyorsunuz.Hamburger yemem diyenler için bu bile yediresi bir durum bence.Düşünsenize kafanıza,damağınıza göre seçme özgürlüğünüz var.61 yıldır süren bir lezzete kendi zevkinizi ekleyerek,kendi lezzetinizi yaratabiliyorsunuz.Bu arada sipariş faslı nasıl oluyor kendimiz deneyimlemek için aşağıya indiğimizde,sipariş seçiminin ayrı bir keyif olduğunu da görmüş olduk.Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim,burada yani Fatburger’de dondurulmuş ürün kullanılmıyor. Her şey sabahtan hazırlanıp,gelen kişilerin sipariş seçimlerine uygun kişiye özel bir araya getirilip,sunuluyor.Bu ayrıntı bile bence , gönül rahatlığıyla yemeniz için çok önemli bir neden.Diğer bir ayrıntı da siparişinizi verip sıra numaranız ile yerinize giderken,alacağınız içeceği yemeğiniz devam ettiği sürece sayısız kere doldurup içebiliyorsunuz.Yani menü içi bir içecek diye bir kısıt yok.Kısıt sizin mideniz.Siparişiniz hazır olduğunda masanıza geliyor.Bu mükemmel görüntüyü instagramda paylaştığımda bazı arkadaşlar çok güzel göründüğünü ve nasıl bir şey olduğunu sordular.Aslında bunu anlatmak çok zor.Mutlaka kendiniz tadıp deneyimlemelisiniz. Ama kısaca şöyle söyleyeyim adı Chili ve Cheddar Soslu Fat Fries. vallahi anlatmak zor,yiyip kararı siz vermelisiniz.Değişik şekillerde yediğimiz Fatburger’lerin birinin gidip,diğerinin geldiği bu lezzetli günde,tazecik ekmeklerin içindeki bu köftelerin her birinin 115 gr olduğunu söylemek isterim.Hamburgerlerinizi sıngle,double,trıple olarak seçerken köftelerin büyüklüğü ve ağırlığı aynı.Burada yapılan,hamburgerden kat çıkmak.Ama inanın bu en lezzetli kat çıkma işi ve yasal bir durum. Ve herkesin ağzının suyunu akıtan,soğan halkaları.kesinlikle donmuş ürün değil.Tamamen taze ,gün içinde doğranan soğanlardan hazırlanmış.Rahatlıkla ,tadıma gelen tüm arkadaşların favorisi oldu diyebilirim.Çerez şeklinde ve yerken durmak istemediğiniz bir lezzet.Sade yiyebileceğiniz gibi,istediğiniz sosla da buluşturma imkanına sahipsiniz.Sanırım bu lezzetli günün tadını, katılımcı her arkadaş,kendi damak zevkine göre doyasıya yaşadı.Konu yemek olunca,bir araya gelenler de yemek aşığı olunca,ortaya bu güzel kareler çıktı.Bu şahane lezzetler ile bizi tanıştıran Fatburger’e, emeği geçen herkese ,gülen yüzleri için sevgili Bernam’a ,UFC Pazarlama Müdürü sevgili Gaye Arda Güngör’e sonsuz teşekkürler.