Haytalya Tramisu Ballı Gemici Böreği Şeyh-ûl Mahşî Doyuran Pasta

Şeyh-ûl Mahşî

Ana Yemekler / 29 Haziran 2015

Son Yazılar

Zerde

Herkese selam olsun,umarım iyisinizdir.Yeni bir tarif ile,tekrar sizlerle buluşmak istedim.

Efendim hep söylüyorum, blogcu olmak ne işe yarar diye.Çok ama çok işe yarıyor bana göre.Kendi adıma söylemem gerekirse, blog sahibi olduktan sonra, yemek konusunda, çok daha fazla okur, öğrenir oldum.Denemediğimi denedim, yapmadığımı yaptım.Zerde tatlısı da, bunlardan biri işte.Ben zerdeyi hep işkembecide bulunan bir tatlı olarak bildim şimdiye kadar.Hiç bir zaman da çok üzerinde durup nedir, içinde ne vardır, nasıl yapılır merak etmemiştim.Ama blogcu olduktan sonra, her tarife öğrenme isteği ile baktım, merak ettim.

Zerdenin, genelde Balıkesir,Konya,Şanlıurfa,Tekirdağ ve Edirne’de daha sıklıkla yapılan bir tatlı olduğunu öğrendim.Düğünlerde ve doğumlardan sonra yapılıp ikram edilen bir tatlı çeşidiymiş.

Bir de ben yapayım dedim.Buyrun tarife

Malzemeler

    • 6 su bardağı su
  • 1 çay bardağı pirinç

 

  • 2 su bardağı şeker

 

  • Kuş üzümü

 

  • Dolma fıstığı

 

  • 2 yemek kaşığı mısır nişastası

 

  • bir limon kabuğu rendesi

 

  • bir kaç tane karanfil

 

  • arzuya göre bir miktar gülsuyu

 

  • 1 çay kaşığı safran

 

Yapılışı

    1. Tencereyi suyunuzu koyup,içine safranı atın.Safranın rengini vermesi için biraz bekleyin.
  • Pirincinizi ayrı bir tencerede,az bir su ile haşlayın.

 

  • Safranlı suyunuza şekeri ilave edip,kaynatmak için ateşe koyun.

 

  • Kaynayan şekerli ve safranlı suya,haşlanmış pirinci,limon kabuğu rendesini,bir iki adet karanfili,bir miktar dolma fıstığı ile kuş üzümünü koyun.

 

  • Ayrı bir kasede mısır nişastasını çok az bir su ile boza kıvamına getirip,topaklanmadan,kaynayan tatlınıza topaklaşmasına izin vermeden karıştırarak yavaş yavaş ilave edip tatlınızı bağlayın.Tatlının içinden karanfillerinizi çıkartıp,kaselere pay edin ve üzerini,kuş üzümü ve dolma fıstığı ile süsleyin.Arzu ederseniz bir yemek kaşığı kadar gülsuyu ilave edin.

 

  • Soğuk olarak servis edin.

 

Denemediyseniz denemenizi öneririm.Hafif ve serin bir tatlı.

Öğrenme ateşiniz,deneme hevesiniz bol olsun.Sevgi ve sağlıkla kalın……….

Kaşarlı,Sosisli Börek

Herkese hayırlı,bereketli sahurlar olsun.Hala vaktiniz var.Eğer yufkanız varsa bu böreği hemen yapabilirsiniz.Aslında buna babanga böreği de desem olurdu.Çünkü böreği o yaptı.Hatta o kadar güzel oldu ki,iki gün arayla tekrar yaptı.Bu gidişle blogumu elimden alırsa hiç şaşmam.Yerimde gözü mü var ne 🙂

Şaka bir yana hafta sonları,sahurlar daha renkli oluyor bizde.Ertesi gün erken kalkma derdi olmayınca,herkes de bir rahatlık bir rahatlık sormayın.Sahura kadar oturup,keyifle sahur yapıyoruz çok şükür.Aslında salam,sosis türü şarküteriyi pek sevmem.Bana kalsa hiç almam,çünkü neticede işlenmiş et.Fakat benim dışımda tüm ev halkı o kadar çok seviyor ki,ben almasam da onlar alıyor.Güvendiğiniz bir markaysa arada tüketmenin zararı olmaz deyip,artık göz yumuyorum.

Malzemeler

  • 5 adet yufka
  • kaşar
  • sosis
  • biraz margarin
  • 2 yumurta
  • 1/2 su bardağı yoğurt
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ

Yapılışı

  1. Tepsiyi yağlayın.
  2. Yufkanızı açıp kenarından ortasına doğru,rendelediğiniz kaşar peynirini ve küçük parçalar halinde doğradığınız sosislerinizi koyun bir kaç küçük parça halinde margarini koyun ve yufkayı rulo şeklinde sarın.Sardığınız yufkayı kendi etrafında dolayıp tepsinin ortasına yerleştirin.
  3. Diğer dört yufkaya da aynı işlemi uygulayıp,yaptığınız her ruloyu tepsideki dolanmış yufkanın etrafına dolayın.
  4. Yumurta,sıvıyağ ve yoğurdu iyice karıştırıp en son böreğin her yerini kaplayacak şekilde üstüne dökün.
  5. İsterseniz susam ile süsleyin.
  6. 180 derecede nar gibi kızartın.

Böreği bir gece önce yapıp,buzdolabında bekletip,ertesi gün pişirirseniz çok daha güzel oluyor.Ayrıca pişen böreği üzerine bir gazete örtüp,bir bezle sarıp,yenecek sıcaklığa gelene kadar bekletirseniz yumuşacık oluyor.

Anlatması benden yapıp denemesi sizden.Babanganın elinden çıkınca mı bilmem gerçekten lezzetli bir börek oldu.

Herkese keyifli,bol dinlenceli,bereketli bir pazar diliyorum…………..

Şeftali Reçeli

Hayırlı geceler herkese,

Mutfak şu an tam gaz çalışmakta.Yarın iftara misafirim var.Akşam eve gelip ,iftar edip,çayımı kahvemi içip,önce kendimi şöyle bir evin havasına soktum.Sonra ya Bismillah deyip giriştim sebzelere,etlere.Yarına hazırlık bugünden başladı.Aslında misafir ağırlamayı,pişirmeyi,pişirdiklerimi ikram etmeyi çok seviyorum,ama vakit az geliyor.İstediğim ölçüde yapamıyorum çoğu zaman.Düşündüklerimi bir hayata dökebilsem,neler neler yapacağım aslında.Ne yapalım buna da şükür deyip,sevdiklerimin ve sevenlerimin affına sığınıyorum.

Hafta sonunu tatlı karşılayalım dedim kendimce.Şeftali reçelini anlatayım istedim.

Reçel bizim evin olmazsa olmazıdır.Bu da bana annemden geçen bir alışkanlık.Annemlerde çok fazla,daha doğrusu hemen hemen hiç reçel yenmez.Ama annem hemen her çeşit meyveden,az da olsa reçel yapar her sene.”Biz yemesek de gelen misafirlere çıkarmak gerekir” der.Gerçi bu olay en çok da bana yarar.Çünkü eninde sonunda,o reçeller yavaş yavaş ayaklanıp,bizim evin yolunu tutar.Malum bizim evde tatlı krizlerinde kekin üstüne bile reçel konulup,yendiği için,reçeller bir varmış bir yokmuş oluverir.

Gelecek reçelin yolunu boş boş beklemek olmaz deyip ben de yaparım az çok.Şeftali reçeli de ağzımızı tatlandırdı bu sebeple.

Malzemeler

  • 1 kg sert şeftali
  • 1 kg şeker
  • 1/2 limon suyu

Şeftaliler güzelce yıkanıp soyulur.İstediğiniz büyüklükte doğranır.Üzerine şekeri dökülüp mümkünse bir gece dolapta bekletilir.Bu bekleme süresinde şeker eriyip,şeftali ile kucaklaşmış olur.Ertesi gün kısık ateşte kaynatılır.En son limon suyu ilave edilir.

Ben reçel yaparken uzun uzun kaynatmam.Çok harlı ateşte ve uzun kaynatılan reçellerin rengi bana göre olması gerekenden koyu oluyor.Hafif acılaşıyor,kıvamı ağdalaşıp taneleri eziliyor.O nedenle kısık ateşte bir süre kaynatıp altını kapatırım.Bir kaç saat sonra aynı işlemi tekrar uygularım.Hatta çilek reçeli yapıyorsam bir miktar kaynattıktan sonra bir kevgir yardımı ile çilekleri tencerenin içinden alır,sadece istediğim kıvama gelene kadar şurubunu kaynatır,çilekleri tekrar içine koyarım.Böylece meyvenin formu ve rengi bozulmaz.Hatta bütün bu işlemler bittikten sonra reçeli kavanoza koyup,ağzını temiz bir tülbentle örtüp bir süre güneşte tutarsanız çok ama çok daha güzel olur.

Şeftali reçeli tadında bir hafta sonu dilerim hepinize,sevgiyle kalın…….

Güveçte Patlıcan ve Patates Eşliğinde Köfte

Yine merhaba,hep merhaba herkese merhaba

Hafta sonuna bir kala hafif bir gevşeme durumu seziyorum kendimde.Şöyle hayal ediyorum,hafta sonu sahur sonrası canımın istediği kadar uyuyabilirim.Oldum olası uykuyu çok severim.Evlenmeden önce,okula giderken sabahları annem belki otuz kere seslenirdi, uyandırmak için.Geceden beni şu saatte kaldır diye tembih etmiş olmama rağmen, sabah o seslendikçe için için de sinirlenirdim.Halbuki anacım belki de kendi uyuyacakken sırf beni uyandırmak için kendi uykusunu böler,bir de kahvaltı hazırlardı.Şimdi nasıl mı uyanıyorum,babanganın 30 kere her tondan,ismimi söylemesinden.Ha kendim uyanamam mı tabiiki uyanırım,ama güvenecek bir insanınız varsa,bunun tadını çıkarmanın o insan dışında kime zararı var ki.Diyeceğim o ki hafta sonu hem amaçsız evde tembellik etmek istiyorum,hem de iftara misafir çağırmak.Seviyorum şöyle kalabalık masalarda iftar etmeyi.Eğer sizin de bu hafta sonu için böyle bir planınız varsa bu yemeği yapabilirsiniz.Çok ama çok lezzetli bir yemek oldu.

Malzemeler

  • 1/2 kg kıyma
  • 3 dilim ekmek içi ya da bir bardak kadar galeta unu
  • 1 yumurta
  • 1 büyük soğan
  • karabiber,kimyon.tuz biraz kekik
  • maydanoz
  • 3 adet patates
  • 3 adet patlıcan
  • sarımsak
  • domates
  • sivri biber
  • 1 yemek kaşığı salça ve sıvıyağ

Yapılışı

  1. Derin bir kapta soğanı rendeleyin,kıymayı,yumurtayı,ekmek içini baharatları ekleyerek bir köfte yoğurun.Ceviz büyüklüğünde top köfteler yapın.
  2. Patates ve patlıcanlarınızı soyup yıkayıp, küp küp doğrayın
  3. Kızgın yağda patates,patlıcan ve en son köftelerinizi hafifçe kızartın
  4. Güvecinizin içine kızarttığınız patates,patlıcan ve köftelerinizi koyun.
  5. Bir kap içinde biraz su ile ezdiğiniz salçanıza,dövdüğünüz 2-3 diş sarımsağınızı,bir miktar kekiği ve sıvıyağı koyup,yemeğin üzerine gezdirin.
  6. En son doğradığınız domates ve biberlerinizi yerleştirin ve güvecinizin ağzını bir folyo ile kapatıp,yaklaşık 200 derecede ısıtılmış fırına verip,bütün malzemelerin tat ve kokuları birbirlerine geçene kadar pişirin.
  7. Kokusundan başınız dönmeye başladığında yemeğiniz hazır demektir.

Malzemeleri çiğden de koyabilirsiniz,ama ben çiğ patlıcan kokusunu pek sevmediğimden ve patatesin kızgın yağda hafif bir kızartmadan,pişince hafif hamurlaşma durumunu sevmediğimden böyle yapıyorum.Yemeğe koyacağım yağı daha az koyarak,kızarmış olmasından kaynaklanan yağ durumunu dengeliyorum.Güveciniz yoksa borcamda yapabilirsiniz.Ama son 5-10 dakikaya kadar ağzını mutlaka folyo ile kapatın ki üzerleri yanmasın.Fırından almadan 10 dakika kadar önce folyoyu alıp,üzerlerini kontrollü olarak kızartabilirsiniz.

Afiyet olsun.Güzel,hayırlı ve bereketli cumalar olsun.Sevgi ve muhabbetle efendim……