Kına Gecesi Geleneği

Kınayı küçüklüğümden beri severim.Hem kokusu hem görüntüsü çok hoşuma gider.Daha çok küçükken yazları annemle köye giderdik.Annemin amcasının hanımı Allah her ikisini de nurlar içinde yatırsın,Hacı Nine ellerimize kına yakardı.Öyle gelişigüzel avuçlarımızın içine koyar bir bezle bağlardı ellerimizi.Sabaha kadar yumruk şeklinde ellerim bağlı yatar,yattığım yerden ellerimden gelen kına kokusunu duyardım.KınaSabahı zor ederdim heyecandan.Gözümü açar açmaz ilk işim ellerimi yıkamak olurdu.Kuruyan kınayı çıkarmak öyle çok da kolay olmazdı.Ne güzel bir renk ve kokusu olurdu.Hacı Nine kınayı sırf suyla karmazdı ama ,içine yağ ve demlenmiş soğumuş çay da koyardı parlak ve daha kalıcı  olsun diye.Alışana kadar ellerimi açıp açıp bakardım.Sonra zaman içinde solar kaybolup giderdi kına.

Bazıları çok da sevmez kınayı.Kokusunu hoş bulmaz,görüntüsü çirkin gelir.Ben severim hala.Kına yakmak eskilerin en büyük süsüydü sanırım.Çünkü köyde genç gelinlerin hemen hepsinin elleri kınalı olurdu.Kınanın aynı zamanda bir şifa kaynağı olduğunu çok sonra öğrendim.Bir aile dostumuz hanım eşinin ayaklarına egzama için iyi geldiğinden kına sürerdi.Adamın ayakları çorapsızken bize çok komik gelirdi.Çocuğuz işte,bakıp dururduk .Düşünsenize kırmızı ayaklı bir erkek.

Kına büyük çalı şeklinde bir bitkinin ,yapraklarının kurutulup,toz haline getirilmesiyle elde ediliyormuş ve gerçekten Kuzey Afrika’da şifalı olduğu düşünülüyormuş.Gerçeklik payını bilemiyorum ama dökülen saçlar için de iyi geldiğini duymuştum.Zamanında saçıma Hint kınası sürdüğüm de olmuştur.Tabii sonu pişmanlıktı sakın denemeyin.

Kına yakmak gelenek ve göreneklerimizde yer alan bir uygulama.Hatta okuduğum bir makalede kına yakmanın sünnet sayıldığı, kadınların kınalı ellerinin ziynet değerinde olduğu yazıyordu.Ayrıca kına yakmanın sevinç mutluluk ve bir adanmışlığı ifade ettiği de yazıyordu. Kurbana yakılan kına ,o hayvanın Allah’a ,askere giden erkeklere kına yakmanın vatana ,geline yakılan kınanın da eşine ve olacak çocuklarına adanmışlığı anlattığını okudum.

Kimsenin bir şeye adanmışlığını doğru bulmuyorum,Allah’a adanmışlık dışında ama kınanın ifadesi de buymuş işte.Sevinç ve mutluluk nedeniyle yakılmasından olsa gerek ki argoda” kına yakarsın” deyimi de herkesçe bilinir ve kabul edelim yeri geldiğinde de kullanılır.:)

Bu konu nereden aklıma geldi,nereden çıktı merak ediyorsanız onu da anlatayım.İnci’m oğlunu evlendiriyor.Allah son iyiliği versin evlerini bereketli ve huzurlu kılsın inşallah.Dün gece kına geceleri vardı.Davetliydim ama gidemedim çünkü Ankara’lı Mühendisimin doğum günüydü.Ama bir gün önce İncim’le kına gecesi için cup cake yaptık.Daha doğrusu o kekleri yapmıştı ben de üzerinin kremasını hazırlayıp süsledim.Onun kına gecesi için yaptığı hazırlıkları gördüm. Kuru yemiş ve kına keseleri,kına yakınca ele takılan kırmızı güller,kırmızı tüllü taçlar daha bir dolu şey.O kadar özenerek ve heyecanla hazırlanmıştı ki.

İki erkek anası olarak ilgimi çekti.Kısmetse hayırlısıyla Allah bize de o günleri görmeyi nasip eder inşallah.Ama satın aldıklarına bakarken şaştım kaldım.Olay tam bir ticari malzemeye dönüşmüş.Piyasası Eminönü’nde baya bir çeşitte, alınacak bir dolu cazibeli ürün.Aslında belki de bir vedayı,  hüzünlü bir günü eğlenceye çevirmek için rengarenk şeyler.

Kına geceleri eskilerde düğünden bir gün önce kız için ,baba evine veda anlamında düzenlenen geceymiş.Bir çeşit ana kızın helalleşip ayrılması.O zaman, bu kız evinde sadece hanımlara yönelik yapılırken,zamanımızda modernize olup ,genellikle düğün salonlarında ya da daha küçük mekanlarda hem erkek hem kız tarafının bir arada yaptığı bir gece şeklini almış.

Kına tepsisini önceden seçilmiş tek evlilik yapmış,mutlu ve çocuklu birinin taşıyıp,kınayı onun yakması da adettenmiş.Bir de kına yakılacağı zaman, gelinin elini açmama olayı var ki,devreye kayınvalidenin girip de ,gelinin avucuna altını koyması ile sonlanan.Ben de hatırlıyorum ki ,benim evlendiğim yıllarda öyle puffy yorganlar değil de ,kaplanan pamuk yorganlar vardı.O yorganı da aynı özellikleri taşıyan bir bayana kaplatırlardı.

Kına gecesi gelini ağlatmak için söylenen ,bilinen türküler vardır.Günlük hayatta da çok dinleyip bildiğimiz ama belki de fazla etkilenmediğimiz türküler.Ama bu kına gecelerinde o türküler can yakar,iç acıtır.Bu türkülerinde genelde hepsinin ,anonim olduğunu da öğrendim bu arada.

Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim

Ya da;

Geline bak geline
Kına yakmış eline
Gelin kurban olayım
Senin tatlı diline
Kırat gemini gever
Düğün halkı seni öğer
Kızım kınan kutlu olsun
Söyle dillerin tatlı olsun

hepimizin bildiği türkülerdir.Hep kızlar için yapılan bir gece gibi de algılanmasın.Güvey kınası da devam eden adetlerden.Zaten eskiden evlenince sadece kızların baba evinden gittiği ,erkek evine de gelin geldiği düşünülüyormuş.Oysa ki günümüzde hem kız hem erkek gidiyor.Yani erkek kız ayrımı yok artık.

Allah bizlere evlatlarımızı en iyi şekilde yetiştirmeyi,onlara da hayırlı,başarılı, sağlıklı ve mutlu bireyler olup ,mutlu , huzurlu yuvalar kurmayı nasip etsin.

Bu tür geleneklerimizin kaybolmaması için elimizden geleni yapsak ne güzel olur.Çünkü bir toplum ,gelenek ve görenekleriyle  kültürel mirasa sahip oluyor.Yöresel yemeklerimiz gibi ,bu tip adetlerimizin de sürmesi dileğiyle.

Not:Resimler internetten alıntıdır.

Sevgiyle…

Etiketler: , , , , , , , , , ,

PAYLAŞ & TAKİP ET

Pin It

Abone Ol

Yandaki kutucuğa mail adresini gir, Abone ol butonuna bas, tarifler mail adresine gelsin

Mail abonelik hizmeti
FeedBurner aracılığıyla
verilmektedir.

BENZER YAZILAR

Benzer yazı bulunmamaktadır.

Yorumlar

  1. Lilith 03 Ağustos 2014 at 23:21 Reply

    Ben de bayılıyorum kınaya ve kokusuna ayrıca Hindistanın kınası meşur ama doğal ve boya katkısız olanı..Yıllar içinde pazarlansın dikkat çesin diye siyah çeşitli renk seçenekleri çıkarılmış fakat bunlar oldukça sağlıksız. Yazıdaki hint kınasından olan pişmanlığınız bundan olabilir.

Lilith için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir